Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2009/9359 E. 2009/8935 K. 22.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9359
KARAR NO : 2009/8935
KARAR TARİHİ : 22.12.2009

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 119 ada 39 parsel sayılı 5245.15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın mera olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 119 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, çekişmeli taşınmaz ile komşu 119 ada 3 parsel numaralı mera parseli arasında ayırıcı unsur olup olmadığı hususu üzerinde durulmamış, toprak tevzi paftası kadastro paftasıyla çakıştırılmak suretiyle yöntemince zemine uygulanmamış, taşınmazın niteliğine yönelik zirai bilirkişi raporu ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak örnekleri ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulgular ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkinin de değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın niteliğiyle ilgili olarak ve özellikle komşu 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın toprak yapısı ile çekişmeli taşınmazın toprak yapısını mukayese eder nitelikte ve komşu 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli taşınmaz arasında ayırıcı unsur olup olmadığını belirtir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, toprak tevzi paftası kadastro paftasıyla çakıştırlmak suretiyle yöntemince zemine uygulanmalı, teknik bilirkişilere keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.