YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9314
KARAR NO : 2010/428
KARAR TARİHİ : 01.02.2010
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu …’ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair … İcra Mahkemesinin 12/02/2009 tarihli ve 2008/820 esas, 2009/91 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/239 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Tebliğname ile;
İcra kefili olan sanığa icra emrinin 04/11/2008 tarihinde tebliğ edilmesi ve tebliğden önce 31/10/2008 tarihinde yapılan ödeme taahhüdünün hukuken geçersiz olması karşısında itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle, anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.11.2009 gün ve 63780 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 8.12.2009 tarih ve K.Y.B.2009/272033 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
“Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza” başlıklı 5358 sayılı Yasa’nın 11. maddesi ile değişik İİK’nun 340. maddesi birinci cümlesi “111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı cezalandırabilmek için öncelikle ihlalde bulunanın borçlu olması gerekmektedir. … 1.İcra Müdürlüğünün 2007/675 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı bulunmayan 3.kişi …’ın 31.10.2008 tarihinde borcun tamamına kefil olmayı kabul edip, İİK’nun 20. maddesi gereğince icra emrinin tarafına tebliği ile icra emrindeki sürelerden feragatle icra emrinin aleyhine kesinleşmesine muvafakat etmiş ise de, icra emrinin kendisine taahhütte bulunduğu 31/10/2008 tarihinden sonra 04.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, icra kefilinin taahhütte bulunduğu tarihte henüz borçlu sıfatını kazanmadığının kabulü gerekecektir. Hal böyle olunca taahhüdü ihlal suçunun unsurları oluşmadığından tazyik hapsi cezası ile cezalandırılması isabetsiz olduğundan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname kısmen farklı gerekçelerle yerinde görülmekle, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/239 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Borçlu …’ın ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına hakkındaki mahkumiyet hükmünün çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 01.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.