Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2009/8427 E. 2009/8390 K. 07.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8427
KARAR NO : 2009/8390
KARAR TARİHİ : 07.12.2009

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle: “Nizalı taşınmaz dava dışı 715 numaralı parsele uygulanan tapu kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildiği halde 715 sayılı parselin dayanağı olan tapu kaydının getirtilip, yerine uygulanmadığı belirtilerek tescil ilam ile oluşan tapu kaydının dayanağı tescil ilamının ve krokinin uygulaması, taşınmazın, tapu kaydının dayanağı krokinin, bir başka deyişle tapu kaydının kapsamı dışında kalması ve 715 sayılı parsel maliklerinin davacılar ya da miras bırakanlarının olduğunun anlaşılması halinde bu kaydın davacıları bağlayacağı ve davacıların çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kaydın oluştuğu tarihten itibaren başlayacağı gözönüne alınarak, tescil ilamının kesinleştiği tarih ile tespit tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap süresi olan 20 yıllık zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinin nazara alınması, kaydın davacı ile ilgisinin bulunmadığının anlaşılması halinde davacının nizalı taşınmaz üzerinde iktisabı sağlar zilyetliğinin bulunup bulunmadığının ve Kadastro Yasası’nın 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişme konusu 1807 sayılı parselin meyve bahçesi, tarla, kargir ev ve arsası vasfı ile davacı … adına tesciline karar verilmiş, hüküm; davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, tapu kaydı krokisine ulaşılamasa da, yapılan uygulamaya göre tapu kaydının sınırları içinde kaldığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil ilamının tarafları ile davacı ya da murisi anne ve babasının herhangi bir irs ilişkisi bulunmadığından, aleyhlerine delil teşkil etmeyeceği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında 715 sayılı parsele dayanak tapu kaydının getirtilerek uygulanması, tapu kaydının tescil krokisi kapsamı dışında kaldığının ve 715 sayılı parsel maliklerinin davacılar ya da miras bırakanlarının olduğunun anlaşılması halinde kaydın kendilerini bağlayacağı belirtildiği halde, tapu kaydı ve dayanağı kroki yerine uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Kadastro tespitinde 715 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının dayanağını teşkil eden teknik bilirkişi …’ın düzenlediği 21.01.1970 tarihli kroki, zeminde mevcut yollar nazara alınarak paftasına uygulandığında, krokide taşlık, çalılık ve fundalık olarak bırakılan kısımda kaldığından bahisle çekişmeli taşınmaz 715 sayılı parselden ifraz edilerek Hazine adına tespit edilmiştir.715 sayılı parsel ise … … mirasçıları davacı … ve diğerleri adına tespit edilmiştir. 715 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı aynı zamanda bir çok parsele de uygulanmıştır. Tespite dayanak teşkil eden tapu kaydı tesisinde K.Sani 311 tarih ve 35 sıra numaralı tapu kaydı ile Koca … oğlu … adına ve 7 dönüm olarak kayıtlı iken Ocak 1951 tarih ve 52 sıra numaralı tapu kaydı ile tapu kök malikinin 332’de ölümü ile mirasçılarına intikal ve mirasçılarından … ve …’nin müracaatına kalarak 1’erden 4 hissesi … …, …, … ve … … adına tescil edilmiştir. … mirasçısı … ile … mirasçısı … …’in hasımsız olarak açtığı mesaha tashihi davası sonunda taşınmazın miktarı 381667 metrekare olarak düzeltilerek 10.1.1972 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile aynı mirasçılar adına tapu kaydı oluşturulmuştur. Bu kayıt daha sonra tedavül görerek tüm … mirasçıları adına tescil edilmiştir. Mesaha düzeltilmesine dair Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.9.1971 tarih 1965/174 esas, 1971/31 karar sayılı ilamı ile, tapu kaydının hudutları aynı kalarak miktarı 381677 metrekareye çıkartılmış; tasarruf edilmeyen yerlerin miktarı ise 786889 metrekare kabul edilerek fazlaya ilişkin talep red edilmiştir. Hükme esas alınan teknik bilirkişi …’ın düzenlediği 21.1.1970 tarihli krokili raporda tasarruf edilen saha 1 ila 14 noda gösterilmiş, Devletin hüküm ve tasurrufu altındaki taşlık, çalılık fundalık ve delicelik arazi olarak tasarruf edilmeyen yerler ise (A), (B), (C), (D), (E), (F) ve (K) harfleri ile gösterilmiştir. Mesaha tashihi davasını açan … mirasçıları izaleyi şuyu davası açtıklarını, mesaha eksik yazıldığından taksimde noksanlık olduğunu ileri sürerek mesahanın artırılmasını istemişlerdir. Mahkemece kök tapu maliki Koca … oğlu …’nin veraset ilamı istenerek tüm mirasçılarının, bu arada … mirasçısı olduğu anlaşılan davacı …’ün murisi … …’ün de davaya muafakatı alınarak davaya dahil edilmiştir. Kök tapu maliki Koca oğlu …’nin oğlu …’nin oğlu … …’ün davacının babası olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tarafın hem kök tapu malikinin mirasçısı, hem de mesaha tashihi davasında murisinin taraf olması ve bu dava sonunda oluşan tapu kaydının tedavül kayıtlarında murisinin hissedar tapu maliki olması nedeniyle ilam davacı tarafı bağlar. Buna rağmen aralarında veraset ilişkisi bulunmadığından bahisle ilamın aleyhlerine delil teşkil etmeyeceğinin kabulü doğru değildir. Mahkemece yapılan keşif sonunda dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi raporunda K.evvel 311 tarih ve 25 sıra numaralı tapu kaydının tedavülü olan Ocak 1972 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının dayanağı olan yüzölçümü düzeltilmesine ilişkin ilama dayanak teşkil eden harita bulunamadığından uygulanmasının teknik olarak imkansız bulunduğu belirtilmiş ise de, Dairemizce geri çevirme kararı ile tapu kaydının ve kadastro tespitinin dayanağını teşkil eden Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/174 esas, 1971/317 karar sayılı ilamına ilişkin dava dosyası ile içinde ilama ve tespite dayanak teşkil eden fen bilirkişi …’ın düzenlediği 21.1.1970 tarihli rapor ve eki haritası bulunarak gönderilmiştir. Hal böyle olunca, önceki bozma ilamı doğrultusunda mahallinde yeniden keşif yapılarak, tapu kaydının dayanağını teşkil eden dosya içine gönderilen mesaha tashihine dair tescil ilam ve krokisi yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılmak suretiyle uygulanarak kapsamı belirlenmeli, fen bilirkişiye 21.1.1970 tarihli teknik bilirkişi krokisinin uygulamasını ve taşınmazın krokide hangi bölümde kaldığını gösterir, ayrıntılı ve krokili rapor düzenlettirilmeli, mesaha tashihi davasının dayanağı haritanın kapsamı dışında, tasarruf edilmeyen taşlık, çalılık ve fundalık olarak gösterilen yerde kalan yer yönünden, zilyetliğin 1972 tarihinden sonra başladığı ve tespite kadar 20 yıllık zilyetlik süreninin dolmadığı gözönünde bulundurularak mesaha tashihe ilişkin ilamın, mirasçı olarak davada taraf bulunan tapu hissedarı … …’ün, davacının murisi olması nedeniyle davacıyı da bağlayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

G/K