Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2009/6656 E. 2009/8072 K. 23.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6656
KARAR NO : 2009/8072
KARAR TARİHİ : 23.11.2009

MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Ödeme şartını ihlâl eyleminden borçlu …’in 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair Ceylanpınar İcra Ceza Mahkemesinin 10/07/2008 tarihli ve 2008/14-18 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2008 tarihli ve 2008/656 değişik … sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Tebliğname ile; sanığın taahhüdünü içeren tutanakta ödenmesi gerekli toplam borç miktarı, tüm fer’… ile birlikte hesaplanıp açıkça gösterilmesi gerektiği, bu hususları içermeyen 11/04/2008 tarihli taahhüdün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/…/2009 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-63-4185-2009/6577/32694 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 14.7.2009 gün ve K.Y.B. 2009/171040 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, borçlu hakkında Ceylanpınar İcra Müdürlüğünün 2007/219 esas sayılı dosyasında yapılan takipte 11.4.2008 tarihinde icra memuru huzurunda alacaklı vekilinin kabulüyle düzenlenen tutanakta borç miktarının 27.000.00.00 TL olarak gösterildiği, tutanağın beyan kısmında da borçlunun “dosyada mevcut 27.000 TL(takip miktarını, masraf ve vekalet ücretinin tamamını)15.5.2008 tarihinde hiçbir şart ve hak … sürmeden ödemeyi” taahhüt ettiği, ödeme emrinde asıl alacağın 25.600.00 TL, taahhüt miktarının da 27.000.00 TL olarak gösterilmesi karşısında, taahhüt miktarının içerisinde borcun ferileriyle birlikte gösterildiğinin kabulü gerekmektedir. Kaldı ki, taahhüt tutanağından, taahhüt miktarının hiç bir kuşkuya yer vermeksizin belirlendiği ve taraflarca icap ve kabulün gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar suç tarihi itibariyle üç aya kadar tazyik hapsi cezası verilmesi gerekirken bir aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ise de, tebliğnameye bağlılık kuralı gereğince bu konuda değerlendirme yapılmasından uzak durulmuştur.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğname yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.