Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2009/4257 E. 2009/8640 K. 15.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4257
KARAR NO : 2009/8640
KARAR TARİHİ : 15.12.2009

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 102 ada 7 ve 109 parsel sayılı 247.81 ve 1168.30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 102 ada 7 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … Köyü Tüzel Kişiliği adına, 102 ada 109 parsel sayılı taşınmaz ise ham toprak niteliği nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı … ve müşterekleri, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 102 ada 7 ve 109 parsel sayılı taşınmazların davacılar murisi … mirasçıları adlarına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm,davalı … Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin 102 ada 109 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, 102 ada 109 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmün ONANMASINA,
2- Davalı … Köyü Tüzel Kişiliğinin 102 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz istemine gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan mahkemece varılan sonuç isabetli bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan keşifte beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olmadığını, çekişmeli taşınmazın üzerinde su kaynağı bulunduğunu, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı tarafın ekonomik amaca uygun ve iktisap sağlamaya yeterli zilyetliğinin bulunmadığını bildirmişlerdir. Hal böyle olunca çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartları gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle 102 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ilgili hükmün BOZULMASINA, 15.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.