Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2008/9605 E. 2008/8718 K. 30.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/9605
KARAR NO : 2008/8718
KARAR TARİHİ : 30.12.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Taraflar tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarına ve satış senetlerine dayandıklarına göre tüm tapu kayıtları ve satış senetleri getirtilerek usulen mahalline uygulanmaları, davaya konu parsellerle bir bütün iken aradan yol geçmesi nedeniyle bölündüğü bildirilen taşınmaza ait onaylı tutanak örneği ve dayanağı kayıtlar ile bütün olarak taşınmazları çevreleyen tüm komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve dayanakları kayıtlarıda getirtilerek uygulamada yararlanılması, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, satışa konu edilip edilmediği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne surette kullanıldığı hususları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri uyarınca feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından bakiye harcın iadesine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat halinde, feragat ilk celsede vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra vuku bulursa üçte ikisi alınır. Yine 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin mahkeme harçları ile ilgili A-III/2. fıkrasının (a) bendindeki açıklamaya göre davanın reddi halinde maktu karar ve ilam harcı alınacağı düzenlenmektedir. Somut olayda davacı, ilk oturumdan sonra 26.6.2008 tarihli feragat dilekçesi ve 17.7.2008 tarihli oturumdaki beyanı ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacıdan peşin harç, noksan harç ve bakiye harç başlığı altında değişik tarihlerde harç tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davacıdan tahsil edilen harç miktarları ile maktu karar ve ilam harcının miktarı gözetilerek, davacı tarafından yatırılan bakiye harcın davacıya iadesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığından hükmün bozulması gerekmekte ise de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm kısmının (2) numaralı fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “karar tarihi itibarıyle davacıdan alınması gereken maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye harcın isteği halinde davacıya iadesine” sözcüklerinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.