Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2008/8501 E. 2008/8319 K. 23.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/8501
KARAR NO : 2008/8319
KARAR TARİHİ : 23.12.2008

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında, kooperatif genel kurulunda alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden …Kooperatifi vekili Avukat … geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili müvekklinin, davalı kooperatifin 19.07.1999 tarihli genel kurulunda alınan karar ile üyelikten ihraç edildiğini, ancak ihraç kararının kendisine noter aracılığı ile tebliğ edilmediğini ve genel kurulda gündemin 9. maddesinde ödeme ve geri dönüş için herhangi bir süre belirlenmemiş olduğunu ileri sürerek; 21.05.2003 tarihinde üyeliğe dönüş talepli ihtarname keşide eden müvekkilinin ortaklığının yürürlükte olduğunun tespiti ile, ortaklıktan ihraç kararının iptaline, mevcut aidat yükümlülüklerinin ve faizinin kendisinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ihraç kararının 28.06.1999 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 aylık hak düşürücü sürede itiraz ya da iptal yoluna gidilmediğinden kararın kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemenin, davacının genel kurul kararı ile kooperatiften çıkarılmasına ilişkin kararın 28.06.1999 tarihinde tebliğ edildiği ve 3 aylık sürede iptal davasının açılmadığı, 21.07.1999 tarihli genel kurul toplantısında ihraç edilen ortakların borçlarını faizleri ile birlikte ödemeleri durumunda üyeliğe yeniden kabul edileceğine ilişkin karar üzerinden de 3 yıllık bir süre geçmiş olması nedeniyle bu süreden sonra yeniden üyeliğe başvuru isteminin iyiniyet kuralları ile ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine ters düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı vekili temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının 25.6.1999 tarihli genel kurulda yeniden görüşülüp oybirliği ile onandığı, mahkemece yönetim kurulun ihraç kararının tebliğinin sanki genel kurul kararının tebliği imiş gibi değerlendirildiği, davalı kooperatifin 25.6.1999 tarihli genel kurulunda davacının itirazı olmaksızın ihraç kararının yeniden görüşülerek onanmasının ihraç kararını genel kurulun tasarrufu haline getirdiği, ancak genel kurul kararının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı belirtilerek, davalı kooperatifçe 25.6.1999 tarihli genel kurul kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması, tebliğ edilmediğinin saptanması halinde davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıya gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif genel kurulunca alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, verilen karar, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna uygun olmadığı gibi, kararda hükmün gerekçesi de açıklanmamıştır. Bozma ilamında, genel kurulda alınan ihraç kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ve buna göre davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesinin gerekli olduğu bildirilmiş olduğu halde mahkemece, bilirkişi raporunda belirtilen görüşün aksine ve gerekçesi kararda açıklanmadan, bozma ilamının kapsamı dışına çıkılarak davacıya 2003 yılında gönderilen yazının daha önce alınan üyeliğe geri alma kararı sonrasında yeniden alınan ihraç kararının bildirilmesi şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğuna göre gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece, öncelikle hangi gerekçelerle davanın süresinde açıldığının kabul edildiğinin açıklanması ve diğer istemlerin de buna göre değerlendirilmesi gerekli olduğu gibi, kabule göre de; davacı, kooperatife olan borcunun belirlenmesi istemi ile, ihtarname ile kendisinden istenildiği kadar borcunun olmadığının tespitini istemekte olup, esasen bu bir menfi tespit istemi olduğu gözönüne alınarak mahkemece harcın tamamlattırılması ve bundan sonra istemin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 550.00.YTL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 23.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.