YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6847
KARAR NO : 2008/6982
KARAR TARİHİ : 04.11.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 108 ada 36, 110 ada 103, 111 ada 37 parsel sayılı 502634.44, 1817613.331 ve 711714.64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 108 ada 36 sayılı parsel ham toprak niteliği nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiş, 110 ada 103 ve 111 ada 37 parseller ise mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacılardan … Boztepe yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … ve … ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı … açmış olduğu davanın keşif avansının yatırılması için verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine, davacılar … ve …’ın açmış olduğu davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar … , … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılar … ve …’ın temyizi çekişmeli 108 ada 36 parselin fen bilirkişinin 1.9.2008 tarihli raporuna ekli krokide “A, B, C, D, E ve F” harfleri ile gösterilen bölümüne yöneliktir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümlerinin dört tarafının mera olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın temyize konu bölümlerinin niteliği ile ilgili olarak üç kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmamış, temyize konu kısımların çekişmeli taşınmazın ortasında kaldığı ve taşınmazın ham toprak olarak tespit gördüğü nazara alınmamış, tespit bilirkişileri dinlenilmemiş, hukuken ham toprak olarak tespit gören çekişmeli taşınmazın fiilen mera olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve üç kişilik ziraat mühendisIeri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, üç kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın temyize konu bölümlerinin toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, hukuken ham toprak olarak tespit gören çekişmeli taşınmazın fiilen mera olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
2- Davacı … ‘nin temyizi ise 108 ada 36, 110 ada 103 ve 111 ada 37 parsel sayılı taşınımızlara yöneliktir; Mahkemece verilen süre içerisinde davacının keşif avansının tamamını yatırmadığı bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 20.02.2008 tarihli ara kararında, 24.3.2008 tarihinde yapılmasına karar verilen keşif için; yerel bilirkişi adayları, tanıklara yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların bir ay içinde ikmaline karar verilmiş olup, mahkemece öngörülen bir aylık süre 20.3.2008 tarihinde dolmaktadır. Bir başka anlatımla; yerel bilirkişi adayları, tanıklara yapılacak tebligatlar için yeterli süre bulunmadığından keşif ara kararı yasaya uygun bulunmamaktadır. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan bir ara kararına dayanılarak davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayıldığına karar verilemez. Yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenilmeyeceği düşünülmeden, yanlış değerlendirme yapılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacılar … ve …’ın çekişmeli 108 ada 36, davacı … ‘nin 108 ada 36, 110 ada 103 ve 11 ada 37 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile bu parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA, 4.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.