Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2008/6659 E. 2008/5992 K. 10.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6659
KARAR NO : 2008/5992
KARAR TARİHİ : 10.10.2008

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı … kadastro sırasında … İlçesi … Köyündeki babasından kalan ve halen zilyetliklerinde bulunan taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini belirterek bir kısmının murisi … Avcı mirasçıları adına, bir kısmının kendi adına tespiti için askı ilan süresinden önce irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve çekişmeli parsellerin ada ve parsel numarası olmadığından tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından tespitten sonra askı ilanından önce davalılar aleyhine Kadastro Mahkemesine açılan tespite itiraz davasında mahkemece; askı ilan süresinden önce davanın açıldığı, kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerler ile ilgili davalara Kadastro Mahkemesi’nin bakamayacağı, dilekçe içeriğine göre başka bir mahkemenin de görevli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, soruşturma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için usul ekonomisi de gözetilerek öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazların ada ve parsel numaraları sorularak dava konusu taşınmazlar saptanmalı, gerekirse bunun için mahallinde keşif yapılarak davacının gösterimine göre uyuşmazlığa konu taşınmazlar belirlenmelidir. Davaya konu yerlerin, davalılar adına tespit edilip hakkında tutanak düzenlenen yerlerden olması halinde, bir başka ifade ile davada husumet doğru yöneltilmiş ise karar tarihi itibarı ile Kadastro Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu düşünülerek tarafların iddia ve savunmaları değerlendirmek suretiyle yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmeli, yargılamada husumet yöneltilmemiş kişiler adına tespit edilen taşınmazların veya hakkında tutanak düzenlenmemiş taşınmazların davanın konusunu teşkil ettiğinin anlaşılması halinde ise görev yönü değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerekir. Temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.