YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6271
KARAR NO : 2009/8202
KARAR TARİHİ : 01.12.2009
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Ancak, hükmün mahiyeti itibarıyla, davanın HUMK’nun 438. maddesi gereğince duruşmalı olarak incelenebilecek davalardan olmaması nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, davalı kooperatifte 1972-1988 yılları arasında 16 yıl süreyle taşıyıcılık yaptığını belirterek taşıyıcılığının ve hat hakkının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, 1993 yılında üç ayrı taşıma kooperatifinin birleştiğini, bu yıldan öncesine dair kayıt ve defterlerin imha edildiğini ve davacının üye olup olmadığına ilişkin bir kaydın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemenin, davacının 1972-1988 yılları arasında davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti, ancak aradan geçen zamanda bir talep ve davasının bulunmaması nedeniyle üyelik tespiti isteminin MK’nun 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin kararı Yargıtay 11. HD’nce bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davalının 1990 yılı itibarıyla kooperatif üyesi olduğunun sabit olması ve ihraç ya da istifasının ispatlanamamasına göre, davacının kooperatife karşı var olduğu halde yerine getirmediği bir yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının araştırılması ve varılacak sonuca göre davacının durumunun değerlendirilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama sonunda, davacının kooperatif üyesi iken ihraç edildiği ya da istifa ettiğinin ispat edilememiş olması nedeniyle, davanın kabulüne, davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak hükmüne uyulan bozma kararında, “Davacının kooperatife karşı bir yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının araştırılmasının da belirtilmiş olması nedeniyle mahkemece, davalı kooperatifte genel olarak, tüm üyelerin kooperatife karşı aidat ve benzeri yükümlülüklerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, bu araştırmanın sonucuna göre davacının durumunun TMK’nun 2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta araştırma yapılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 01.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.