Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2008/4060 E. 2008/3373 K. 13.05.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/4060
KARAR NO : 2008/3373
KARAR TARİHİ : 13.05.2008

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 990 ada 3 parsel sayılı 180090.32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Tacdin Taş adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıya ait vergi kayıtları kapsamında kaldığı, Hazineye ait tapu kayıtlarının ise taşınmazı kısmen kapsadığı ancak tapu tesisinden itibaren geriye doğru davalı lehine 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap süresinin dolduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yetersiz, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalarda 2535, 2536, 2537 ve 2538 sayılı belirtmelik parselleri olarak belirlenmiş, 2535 sayılı belirtmelik parseli uygulanan 1936 tahrir yıllı 995 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu gerekçesiyle 3327 ve 3328 sayılı parsel olarak ikiye ifraz edilmiş, 3327 sayılı parsel kayıt miktarı olarak … adına ayrılmış, 3328 sayılı parsel ise kayıt miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 681 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2536 sayılı belirtmelik parseli uygulanan 1936 tahrir yıllı 992 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu gerekçesiyle 3329 ve 3330 sayılı parsel olarak ikiye ifraz edilmiş, 3329 sayılı parsel kayıt miktarı olarak … adına ayrılmış, 3330 sayılı parsel ise kayıt miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 682 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2537 sayılı belirtmelik parseli 6335 sayılı Yasa uygulaması nedeniyle 2.1.1964 tarih ve 683 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2538 sayılı belirtmelik parseli ise uygulanan 1936 tahrir yıllı 994 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu gerekçesiyle 3331 ve 3332 parsel olarak ikiye ifraz edilmiş, 3331 sayılı parsel kayıt miktarı olarak … adına ayrılmış, 3332 sayılı parsel ise kayıt miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 684 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya
bağlanmıştır. Davacı Hazine 16250 metrekare miktarındaki 2.1.1964 tarih 681, 25000 metrekare miktarındaki 2.1.1964 tarih ve 682, 26000 metrekare miktarındaki 2.1.1964 tarih ve 683 ve 62000 metrekare miktarındaki 2.1.1964 tarih 684 sıra sayılı tapu kayıtlarına dayanmıştır. Davalı tarafın dayanağı 5000 metrekare miktarındaki 1936 tahrir yıllı 992 tahrir numaralı, 12000 metrekare miktarındaki 1936 tahrir yıllı 994 tahrir numaralı ve 24000 metrekare miktarındaki 1936 tahrir yıllı 995 tahrir numaralı vergi kayıtlarıdır. Mahkemece vergi kayıtlarının kapsamı yöntemince belirlenmemiş, davalının zilyetlikle iktisap edebileceği taşınmaz miktarı üzerinde durulmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşif sırasında davalı dayanağı vergi kayıtlarının kapsamı yöntemince belirlenmeli, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanağı olan belgeler getirtilerek bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, vergi kayıtlarının sınırlarında okunan “dere, dağ, yol ve çay” sınırların kadimden beri yön değiştirmeyen sabit bir sınır olup olmadığı araştırılmalı, bu sınırların gayri sabit hudutlu olduğunun anlaşılması halinde vergi kayıtlarının miktarı ile geçerli olduğu düşünülmeli, vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsadığı ve gayri sabit hudutlu olduğu sonucuna varıldığı takdirde, kayıt miktar fazlasının zilyetlikle iktisabı hususunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde yazılı miktar sınırlamaları nazara alınmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.