YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/3690
KARAR NO : 2008/3586
KARAR TARİHİ : 20.05.2008
MAHKEMESİ : AYVALIK İCRA MAHKEMESİ
Alacaklıyı zarara sokmak için mevcudu eksiltmek suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda 2004 sayılı İİK’nun 331.maddesine göre eylem için hapis ve adli para cezası olarak müeyyideye bağlanmış olduğu ve Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak soruşturma sonucunda uzlaşma usulü de uygulandıktan sonra delil durumuna göre soruşturma neticesinde İcra Ceza Mahkemesine usulüne uygun iddianame ile dava açılması gerektiğinden bahisle, yargılamanın durdurulmasına ilişkin Ayvalık İcra Mahkemesinin 03.05.2007 tarihli ve 2006/203-2007/123 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığa isnat olunan suç 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 331.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5.fıkrasında “Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur” hükmünün yer aldığı, öte yandan aynı kanunun “Muhakeme Usulü” başlıklı 349/1. maddesinde, muhakeme usulüne yer verilmiş olup, buna göre, şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine yapılacağı, öte yendan 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğü giren 5358 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 346. maddesinin son fıkrasındaki “Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara İcra Mahkemesinde bakılır” hükümleri karşısında, sanığa yöneltilen suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği, İcra Mahkemesine verilecek dilekçe ile yargılamaya başlanması gerektiği, bu hususun benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 14.06.2006 tarihli ve 2006/1905-4592 sayılı ilamı ile de kabul edilmiş olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olunmasında isabet görülmemekle kararın 5271 Sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 06.03.2008 gün ve 14005 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 04.04.2008 gün ve K.Y.B.2008/65781 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sanığa isnat edilen suç, 2004 sayılı İİK’nun 331.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 6.fıkrasında “bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur” yine anılan Kanun’un 349.maddesinde muhakeme usulüne yer verilmiş olup, buna göre şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla İcra Mahkemesine yapılacağı, öte yandan 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’un 18.maddesiyle değişik 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanunu’nun 346.maddesinin son fıkrasına göre de “Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara İcra Mahkemesinde bakılır” hükümleri karşısında, sanığa yöneltilen suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği, İcra Mahkemesince verilecek dilekçe ile veya şifahi beyanla yargılamaya başlanacağı hususu gözönüne alındığında, yargılamanın durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle Ayvalık İcra Mahkemesinin 03.05.2007 tarihli ve 2006/203-2007/123 sayılı kararının BOZULMASINA, sair işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın mahalli mahkemesine iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.05.2008 gününde oy birliği ile karar verildi.