Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2008/1037 E. 2008/2629 K. 17.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1037
KARAR NO : 2008/2629
KARAR TARİHİ : 17.04.2008

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden … dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 764 parsel sayılı 164.437,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, … Köyünün kadim merası olması nedeniyle mera olarak sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Murisleri … … ve diğerlerinin itirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılar … … ve müşterekleri, vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; davacı … …, 01.10.1983 tarihli senetle satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; … ve … …, 29.9.1980 tarihli senetle satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; davacılar … ve … … vergi kayıtları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; davacılar … ve … intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Davacı ‘in vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 21.4.2000 tarihinde açtığı dava bu dava dosyası ile birleştirilmiştir. Yargılama sırasında … …, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 3.10.2005 tarihli bilirkişi raporunda 764 parsel sayılı taşınmazın … … olarak gösterilen 13265,97 metrekare kısmının … …; olarak gösterilen 43968,15 metrekare kısmının ; … … olarak gösterilen 100976,01 metrekare kısmının hisseleri oranında … … mirasçıları adına tesciline, bakiye 4810,35 metrekare kısmının mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve … Köyü Tüzel Kişiliği vekili ile … … … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Hükmü temyiz eden … … …’ın dava ve temyize konu 764 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ve davacı sıfatı bulunmadığı, açılmış davaya usulen katılmadığı gibi dosyaya sunulan 19.10.2005 tarihli ek bilirkişi raporuna göre de talep ettiği yerin komşu 765 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı mahallinde yapılan keşifte belirlendiğine göre bu davada taraf sıfatı bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE;
2) Mahkemece; dava konusu taşınmazın temyize konu bölümlerinin tarım arazisi oldukları ve adlarına tescile karar verilenler yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın tespiti mera olarak sınırlandırılmak suretiyle yapılmıştır. Dosya içine getirtilen komşu parsellere ait tutanak örnekleri ve dayanak kayıtları ile aynı tarihte Dairemizde incelenmekte olan aynı mahkemenin 1988/4 esas sayılı dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza komşu birçok taşınmazın da tespitlerinin mera olarak sınırlandırılmak suretiyle yapıldığı, bazı taşınmazların tespitlerinin mera olarak kesinleştiği, dava açılan bazı taşınmazlarla ilgili davaların halen derdest oldukları anlaşılmaktadır. Birbirine komşu olan taşınmazlar yönünden çelişkili kararlara sebebiyet verilmemesi, mera bütünlüğünün sağlanması, taraf delilleriyle tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi ve daha sağlıklı bir karar verilebilmesi için, aynı bölgede aynı hukuki değerlendirmenin söz konusu olduğu taşınmazlarla ilgili davaların birleştirilerek görülmesi gereklidir. Ayrıca; tespit tutanaklarına itiraz eden tüm itirazcılar veya mirasçılarına komisyon kararlarının tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlarla ilgili komisyon kararlarının usulen itiraz edenlerin tamamına veya mirasçılarına tebliğleri sağlanarak dava açma süreleri beklenilmeli ve dava açmaları halinde açılacak davalar bu davalar ile birleştirilmelidir. Yine; davacılar … …, , … ve … … ile yargılama sırasında davaya katılan müdahil … … tespit gününden sonraki tarihte düzenlenmiş senetlere ve tespit gününden sonraki tarihte doğmuş haklara dayandıkları anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25/son maddesi uyarınca tespit gününden sonra … haklara dair davalara bakma görevi Kadastro Mahkemelerine ait olmadığı halde, Mahkemece görevsizlik kararı verilip verilmemesi gereği üzerinde de durulmamıştır. Bu hususlarda değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, mahkemece yapılan keşif ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; aynı bölgede benzer nedenlerle çekişmeli olan taşınmazlarla ilgili dava dosyaları ile tespit tutanaklarına itiraz edenler veya mirasçıları tarafından belirtilen şekilde kendilerine tebligat yapıldıktan sonra yasal süresi içinde açılabilecek davalar birleştirildikten, tarafların dayanağını oluşturan bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller ile tüm komşu parsel tutanak ve dayanakları dosya içine getirtildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde, komşu köylerde oturan ve davada yararı olmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından belirlenecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yapılacak keşifte; çekişmeli taşınmazların öncelerinin ne olduğu, kadim veya tahsisli mera olup olmadıkları, hangi tarihten beri ve kimler tarafından ne suretle kullanıldıkları, tespitlerinin neden mera olarak yapıldığı, tarafların dayanağını oluşturan kayıtların taşınmazlara uyup uymadıkları, tespit sırasında belirlenen sınırlar ile fiili kullanımın neden farklı olduğu, taşınmazların tespit gününden sonra kullanılmaya başlanıp başlanmadıkları gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri ile kayıt uygulamaları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeli; tespitlere aykırı sonuçlara ulaşılması halinde hayatta olan tespit bilirkişileri dinlenerek çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır. Keşfe katılacak üç kişilik uzman ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliklerini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin ne zaman başlamış olabileceğini ve çekişmeli taşınmazların zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadıklarını bildirir ve gerektiğinde taşınmazlara ait fotoğraf veya görüntü kayıtları ile desteklenecek rapor alınmalıdır. Aynı şekilde keşfe katılacak üç kişilik fen bilirkişi kurulundan; keşif ve uygulamayı izlemeye, dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye, tarafların dayanaklarını oluşturan kayıtların kapsamlarını belirlemeye, çekişmeli taşınmazların hangi bölümü üzerinde kim veya kimlerin hak iddiasında bulunduğunu belirlemeye ve bu şekilde gerektiğinde hüküm fıkrası kurmaya olanak verir ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra taşınmazların kadim veya tahsisli mera olmaları halinde mera olarak sınırlandırılmaları yönünde; kadim veya tahsisli mera olmadıklarının belirlenmesi halinde, davacılar veya müdahiller yararına tespit günü itibariyle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı, çekişmeli taşınmazların dayanak kayıtlar kapsamında kalıp kalmadıkları, belgesizden edinme sınırının aşılıp aşılmadığı ve açılan davalar yönünden Kadastro Mahkemelerinin görevli olup olmadığı gibi hususlar tartışılarak varılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Davalı Hazine vekili ve davalı … Tüzel Kişiliği vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.