YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/99
KARAR NO : 2007/704
KARAR TARİHİ : 13.03.2007
MAHKEMESİ : Devrekani İcra Mahkemesi
Yedieminlik görevini suistimal suçundan sanık …’nın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığınca dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; yedieminlik görevini kötüye kullanmak suçundan sanık …’nın Devrekani İcra Mahkemesinin 5.5.2005 tarih, 2005/12 esas ve 2005/14 sayılı kararı ile iki ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararın infazı sırasında Devrekani Cumhuriyet Başsavcılığının hafif hapis cezalarının idari para cezasına dönüştürüldüğü, bu nedenle infaz edilecek hafif hapis cezasının bulunmadığı kanaati belirtilerek, kararın yerine getirilip getirilmeyeceği hususunda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98/1. maddesi uyarınca karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, aynı mahkemenin 20.7.2005 gün, 2005/70 Değ.iş esas ve 2005/1 Değişik iş sayılı kararıyla 5252 sayılı Kanun’un 7/1. maddesi ile hafif hapis cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürüldüğünden iki ay hafif hapis cezasının 5275 sayılı Yasa’nın 98/1. maddesi gereğince infazının durdurulmasına ilişkin kararı üzerine bu kez Devrekani Cumhuriyet Başsavcılığının 21.7.2005 gün ve 2005/95 ilm. sayılı yazısıyla Kabahatlar Kanunu’nun 24. maddesi kovuşturmaya konu edilmiş fiilin kabahat olduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idari yaptırım kararı verilir hükmüne istinaden hükümlü …’ya ait ilam hakkında idari yaptırım kararı verilmesi istemi nedeniyle Devrekani İcra Mahkemesi 21.7.2005 tarih, 2005/12 esas ve 2005/14 sayılı ek kararı ile iki ay hafif hapis cezası 1.200.00.YTL. idari para cezasına dönüştürülmüş, hükümlü …’nın itirazını inceleyen Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince 1.9.2005 tarih ve 2005/1913 Değişik İş sayı ile “müştekinin itirazının kabulüne, Devrekani İcra Mahkemesinin 21.7.2005 gün, 2005/12-14 ek sayılı ilamı ile verilen cezanın ortadan kaldırılmasına, takdir ve ifası Cumhuriyet Başsavcılığına ait olmak üzere, halen eylemde 5237 sayılı TCK.nun 289. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının araştırılması için dosyanın Devrekani Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar vermesi nedeniyle dosyayı alan Devrekani Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan hazırlık soruşturması sonunda 17.1.2006 tarih, 2005/425 hazırlık, 2006/9 esas ve 2006/2 sayılı iddianame ile
sanık … hakkında aynı eyleminden dolayı TCK.nun 289/1. maddesi ile cezalandırılması talebi Sulh Ceza Mahkemesine açılan davanın, anılan mahkemenin 28.2.2006 gün, 2006/16 esas ve 2006/30 sayı ile sanığa atılı fiilin suç tarihinde yürürlükte bulunan İİK.nun 336/a maddesi kapsamında kaldığı ve bu suçtan yargılama yapma görevinin İcra Mahkemesine ait olup, İcra Mahkemesinin Sulh Ceza Mahkemesine göre üst görevli mahkeme sayılması gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine Devrekani İcra Mahkemesince yapılan yargılama sonunda “…sanığın yediemin olarak teslim edilen malları sırf satış günü satış yerinde hazır etmemesi eyleminin TCK.nun 289. maddesindeki” “teslim amacı dışında tasarrufta bulunma, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kaybolmasına ve bozulmasına neden olma” unsurlarını taşımaması nedeniyle beraatine karar verildiği, müşteki vekilinin itirazı üzerine Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 21.9.2006 tarih ve 2006/735 müteferrik sayı ile itiraz dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile bu yönde işlem yapılması için dilekçe ve dosyanın Devrekani İcra Mahkemesine iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanığın üzerine atılı bulunan yedieminlik görevini kötüye kullanmak suçundan dolayı suç tarihindeki yasal düzenlemeye göre 2004 sayılı İİK.nun 336/a maddesine göre verilen ve bilahare temyiz edilmeksizin kesinleşen iki ay hafif hapis cezasının infazı sırasında 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür…” hükmü getirilmiş, yine 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve İcra ve İflas Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanunun 23. maddesi ile anılan madde mülga edilmekle birlikte yedieminlik görevini kötüye kullanmak suçu aynı tarihte yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun “Muhafaza görevini kötüye kullanma” başlığı ile 289. maddesinde düzenlenmiş ve üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası ile yaptırım altına alınmıştır.
Verilen kararlar tümüyle birlikte değerlendirildiğinde, Devrekani İcra Mahkemesinin 1.6.2006 tarih ve 2006/2-2 sayılı kararı bir uyarlama kararıdır ve temyiz incelemesine tabidir.
Dosya içerisinde bulunan Devrekani İcra Müdürlüğünün 2004/8 esas sayılı dosyası incelendiğinde, borçlu sanığa haciz sırasında yediemin sıfatıyla teslim edilen mahcuzu teslim etmesi için tebliğ edilen muhtırada, suç tarihi itibariyle sanığın lehine olan 4949 sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 336/a maddesinde öngörülen yedi gün içinde icra müdürlüğüne teslimini ve süreye riayetsizliğinin sonuçlarını içeren meşruhatın bulunmadığı, böylece suçun unsurlarının oluşmadığı, kararın bu gerekçe ile onanması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle temyiz itirazlarının reddi ile gerekçesi yanlış fakat sonucu itibariyle doğru olan kararın ONANMASINA, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.