Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/926 E. 2007/1363 K. 17.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/926
KARAR NO : 2007/1363
KARAR TARİHİ : 17.04.2007

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’nun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 1 ay tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, … İcra Mahkemesinin 6.3.2006 tarih ve 2005/2830 esas, 2006/350 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin 25.8.2006 tarihli ve 2006/698 sayılı müteferrik kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 2.2.2007 gün ve 2007/5042 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 27.2.2007 gün ve 2007/26720 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası daireye gönderilmekle incelendi
Tebliğnamede, dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesindeki yaptırım, tazyik hapsi olarak belirlenmiş ise de aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’la değişik 7.maddesi 1.fıkrasında, “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi nazara alındığında, 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi 1.fıkrasındaki hükmün sanık lehine olduğu cihetle, sanık hakkında idari para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür…..”, yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, ayın gün mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK’nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile İİK’nun 340. maddesindeki eylemin müeyyidesi 3 aya kadar tazyik hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun’un 7. maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 24. ve 5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddelerine göre müeyyidenin idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca hallinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla … Ağır Ceza Mahkemesinin 25.8.2006 gün ve 2006/698 sayılı müteferrik kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK’nun 309/ 4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Sanık …’nun 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Yasa’nın 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddeleri dikkate alınarak 1 ay karşılığı idari para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen cezanın günlüğü takdiren 20.00 YTL’den hesaplanarak sonuç olarak 600.00 YTL idari para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.4.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.