Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/921 E. 2007/920 K. 26.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/921
KARAR NO : 2007/920
KARAR TARİHİ : 26.03.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 2247 parsel sayılı 548 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı … … adına tespit ve tescil edilmiştir. 4.3.1997 tarihinde yapılan yenileme çalışmaları sırasında taşınmaz 822 ada 27 parsel numarasını almış ve yüzölçümü de 468.47 metrekareye düşürülmüştür. Davacı … … yenileme çalışmalarının 2859 sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yapılmadığını, toplam 80 metrekarelik taşınmaz bölümünün yasaya aykırı olarak davalı … Başkanlığı adına tescil edildiğini iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 822 ada, 18 nolu parselden fen bilirkişisinin 16.09.2005 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.13 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 35.12 metrekarelik yerin tapusunun iptali ile aynı yerde bulunan davacıya ait 822 ada 27 nolu parsele ilave edilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın esasına girilerek davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlere ilişkin tapu kayıtların iptali ile davacıya ait 822 ada 27 nolu parsele ilave edilmesine karar verilmiş ise de fen bilirkişisi rapor ve krokisine göre (A) harfi ile gösterilen bölümün yenileme çalışmaları sırasında 822 ada 18 nolu parsel içerisinde kaldığı, bu parsel malikinin de dosyada bulunan kadastro tutanağı ve tapu kaydına göre dava dışı Mustafa Kelle olduğu, (B) harfi ile gösterilen kısmın da yolda kaldığı , “yol” hakkında açılacak tescil davalarında husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği, temyize konu bu davada ise Hazinenin taraf olmadığı anlaşılmış bulunmakla davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.3.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.