Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/851 E. 2007/713 K. 15.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/851
KARAR NO : 2007/713
KARAR TARİHİ : 15.03.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 204 ada 52 parsel sayılı 26817.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar … ve … adına tespit ve 24.3.1995 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, 2.4.2003 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın 1/4 hissesinin tapu kaydı ile Hazine’ye ait olduğu iddialarına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazine dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeteli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiş, davacı Hazine temsilcisi, Mayıs 1931 tarih 35 sayılı tapu kaydındaki Hazine payına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Davalı dayanağı ve çekişmeli taşınmaza revizyon görmüş tapu kaydı 1940 yılında Bulgaristan göçmenlerine iskanen oluşmuştur. Davacı Hazine dayanağı tapu kaydı ise Şubat 1313 tarih 18 numaralı kayıttan gelmektedir ve bu tapuda da davalılar 1/8’er pay sahibidirler. Davalılar dayanağı tapu kaydı batı hududunda “Turan” okumakta ve Hazine dayanağı tapunun tedavülleri arasında bulunan 28.3.1947 tarih 53 sayılı tapunun maliki “… oğlu … ” olduğu gibi … Kartal keşif tutanağının 2. sahifesindeki beyanında …’ın çekişmeli taşınmazı kira ile kullanan kişi olduğunu bildirmiştir. İlçe ve Mevki itibariyle çekişmeli taşınmaza uyduğu bildirilen Hazine dayanağı tapu doğu hududunu “…” okumakta olup keşifte dinlenen mahalli bilirkişi …’nun tapu malikleri … ve …’un ataları olduğunu bildirmiştir. Bu durumda kayıtlar birbirini okumakta olup keşifte yapılan kayıt uygulaması yetersizdir. Mahallinde yeniden mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılarak tespit ve davalılar dayanağı tapu kaydı ile davacı Hazine’nin dayanağı tapu kayıtları hudutları tek tek okunmak suretiyle ve komşu parsel kayıtlarında da yararlanılmak suretiyle mahalline uygulanmalı, mahalli bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle usulen giderilmeye çalışılmalı, keşfe katılan uzman fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli ve Hazine dayanağı tapu kaydının taşınmaza ait olup olmadığı belirlenmeli ve ait olduğunun belirlenmesi halinde usulen tapu kaydına kapsam tayin edilmelidir. Ayrıca, davalı …, keşif tutanağının 2.sahifesindeki beyanının devamında Hazine dayanağı tapu kaydındaki 1/4 Hazine payının göçmen …’a devredildiğini ve kendilerinin de o kişiden payını satın aldıklarını bildirmekle Hazine dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olabileceğini zımmen kabul etmiş olmakta ve Hazine payının devredilip edilmediğinin araştırılması da zorunlu hale gelmektedir. Mahkemece bu yönden araştırma yapılmamasında da isabet bulunmamaktadır. Eksik ve yetersiz araştırma ve uygulama ile hüküm kurulamaz. Davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.