Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/850 E. 2007/879 K. 22.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/850
KARAR NO : 2007/879
KARAR TARİHİ : 22.03.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine temsilcisi, 125 ada 116 ve 144 parsel sayılı 9180,91 ve 8263,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden Hazineye intikal eden tapu kayıtlarının olduğu iddiasına dayanarak davalı … adına oluşan tapuların iptali ve adına tescili isteği ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının mevkiden başka hiç bir hududunun zemine uymadığı, taşınmazların bir kısmının tespite dayanak teşkil eden tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, geri kalan kısımlarının ise davalı tarafından kaçak ve yitik kişi olmadığı anlaşılan … ve …’dan satın alınarak 30 yılı aşkın süredir kullandığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş isede; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtları ve irsen-taksimen gelen yerlerin birleştirmesi nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, K.Sani 1295 daimi 17 ve 18 numaradan tedavül gören Mayıs 1931 tarih 93 ve 94 sıra numaralı tapu kayıtlarındaki Hazine payına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Keşifte 116 nolu parselin fen bilirkişinin krokisinde (A) ile gösterilen kısmının, 144 nolu parselin (C) ile gösterilen kısımlarının tespite esas alınan tescil tapu kayıtları kapsamında kaldıkları, geri kalan (B) ve (D) ile gösterilen kısımların ise … ve …’dan satın alındığı mahalli bilirkişiler tarafından belirtilmiştir. Komşu parsel kayıtlarının bir kısmıda davalı taşınmazların yönünü … ve … olarak olarak okumaktadır. İlçe ve mevki olarak çekişmeli taşınmazlara uyduğu bildirilen Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarında da bu şahıslar pay maliki olup bu paylarını Şubat 1962 tarihinde …, Kasım 1967 tarihinde de …’un davalıya sattığı görülmüştür. Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının taşınmazların (B) ve (D) ile gösterilen kısımlarına uyma ihtimali bulunmaktadır. Mahkemece yapılan kayıt uygulaması yetersizdir. Mahallinde yeniden mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılarak tespit ve davalının dayanağı tapu kaydı ile davacı Hazine’nin dayanağı tapu kayıtları tüm tedavülleri ile getirtilerek hudutları tek tek okunmak suretiyle ve komşu parsel kayıtlarından da yararlanmak suretiyle mahalline uygulanmalı, mahalli bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle usulen giderilmeye çalışılmalı, keşfe katılan uzman fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli ve Hazine dayanağı tapu kaydının taşınmaza ait olup olmadığı belirlenmeli, Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarında, kök tapudan itibaren isimleri belirtilen … ve … ile … ve …’ın mirasçılarının kaçak ve yitik kişi olup olmadığı, Nüfus Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Müdürlüğü ve Kaymakamlıktan araştırılmalı, Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığı belirlendiği takdirde, davalıya taşınmazları … ve …’dan satın aldığını belgeleyen delillerini ibraz etmesi için süre verilmeli böylece tüm deliller toplandıktan sonra varılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.