Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/558 E. 2007/546 K. 05.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/558
KARAR NO : 2007/546
KARAR TARİHİ : 05.03.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 147 ada 24 parsel sayılı ve 3253.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine, 135 ada 1 parsel sayılı 51.94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiş, davacı dava dilekçesinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı halde buna ilişkin delillerini bildirmemiştir. Mahkemece 21.8.2006 günlü oturumda davacıya delillerini bildirmesi için 10 günlük kesin süre verilmiş ancak kesin süre dahilinde belirtilen delil ve tanık listesini mahkemeye sunmadığı takdirde isbat edilememesi nedeniyle davasının reddine karar verileceği bildiriminde bulunulmuştur. Yapılan bildirime rağmen davacı delillerini bildirmemiş, mahkemece de davanın isbat edilememesi nedeniyle reddine dair hüküm kurulmuştur. Ara kararının hukuki sonuç doğurması için yasaya uygun bulunması gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 28/2. maddesinde “davacı gerçek ve tüzel kişiler dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemişse hakim gönderilecek davetiyeyle dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder davacı ilk duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçeyle veya ilk oturuma gelmek suretiyle bildirmez ise hakim davanın açılmamış sayılmasına ve tesbit gibi tescile karar verir. Bu hüküm davetiyede açıkça belirtilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda meşruatlı davetiye tebliğ edilmesine bilahare de 10 günlük kesin süre verilmesine rağmen davacı delillerini bildirmemiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilmeksizin davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verilmesi gerekirken yasal olmayan ihtarat gereğince kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esastan reddine karar verilmesi isabetsiz, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 5.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.