Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/528 E. 2007/4296 K. 08.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/528
KARAR NO : 2007/4296
KARAR TARİHİ : 08.11.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 777 ada 9 parsel sayılı 614,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılması nedeniyle davalı … adına tesbit edilmiş, davalılar … ve …’ın işgalinde olduğu beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı … ve arkadaşı, yasal süresi içerisinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama soununda, davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin devlet ormanı iken 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesinin uygulanması sonucu orman dışına çıkarıldığı, davacı adına düzenlenen tapu kaydının tahdidin kesinleşmesinden sonra oluşması nedeniyle tapuya değer verilemeyeceği nazara alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, kadastro tesbiti sırasında 1744 sayılı Yasa’ya göre orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve Hazine’nin dayandığı tapu kaydının kapsamında kalması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiş; davacılar 28.01.1944 tarih 88 nolu tapu kaydı ile miras yolu ile intikal nedenine dayanarak dava açmıştır. Dosyanın incelenmesinden aynı kayda dayanılarak kişiler tarafından açılan ve davalısı Hazine olan çok sayıda davanın bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydının kapsamının doğru olarak belirlenmesi, yargılamanın kısa zamanda ve en az masrafla yürütülüp sonuçlandırılması için bu davaların birleştirilerek yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu gereğe riayet edilmemiş olması doğru değildir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle aynı tapu kaydına dayanılarak açılan davaların birleştirilmesi, bundan sonra davaya konu parselleri kenardan çevreleyen tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgelerle, davacının dayandığı tapu kaydının ihdasından itibaren tüm tedavülleri, orman tahdidinin kesinleşme tarihini de belirtir tüm belgeler ile bölgede maki komisyonu tarafından çalışma yapılmışsa bu komisyonun çalışmalarıyla ilgili harita ve mazbatalar getirtilip dosyaya konulduktan sonra mahallinde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte uygulanıp kapsamları belirlenmeli, davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının ihdasındaki miktarı ile geçerli olduğu, kayıt miktar fazlası üzerinde zilyetlikle iktisabın da nazara alınamayacağı düşünülüp davacı tarafın dayandığı kaydın hukuki kıymetini koruyup korumadığı ve olayda 22.03.1996 tarih, 993/5 esas, 996/1 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunup bulunmadığı tartışılıp bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece aynı kayda dayanılarak açılan dava dosyaları birleştirilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulüyle hüküm BOZULMASINA, 08.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.