Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/4485 E. 2007/4048 K. 30.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4485
KARAR NO : 2007/4048
KARAR TARİHİ : 30.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 858 ada 4 parsel sayılı 53711.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıya ait tapu kaydı kapsamında kaldığı, Hazineye ait tapu kaydının ise taşınmazın bir kısmına uyduğu, tapu tesisinden itibaren geriye doğru davalı lehine 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap süresinin gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yetersiz, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalarda 1616 ve 1617 nolu belirtmelik parseli olarak belirlenmiş, 2.1.1964 tarih ve 255 ve 256 sıra numaralı tapu kayıtları ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. Davacı Hazine bu tapu kayıtlarına dayanmaktadır. Davalı tarafın dayanağı ise 16.5.1964 tarih ve 26 ve 27 sıra numaralı tapu kayıtlarıdır. Bu tapular Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.11.1963 tarih 1963/141 sayılı ilamı ile hükmen oluştuğu halde mahkemece tapu dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilmemiş, Hazinenin dayanağı olan tapu kaydının kapsamı da tevzi haritalarından yararlanılmak suretiyle saptanmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davalı tapusunun dayanağını oluşturan tescil ilamı dosya içine getirtilmeli, tescil davasında Hazinenin taraf olup olmadığı, ilamın taraflar açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tespit edilmeli, Hazine tapusunun dayanağı belirtmelik tutanağı ve haritası ile davalı tapusunun dayanağı tescil ilamı ile haritası getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ve haritaları uygulanıp kapsamları 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritalarına göre belirlenmelidir. Celbedilen tescil ilamında Hazinenin taraf olduğunun anlaşılması halinde bu ilam taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip Hazineyi bağlayacağından bu durumda öncelikle tescil krokisi uygulanarak kapsamı belirlenmeli ve bu bölümün davalı adına tesciline karar verilmelidir. Tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise kaydın gayri sabit hudutlu olması nedeniyle miktarı ile geçerli olduğu düşünülmeli, davalı şahıs tapusunun miktar fazlası olan ve Hazine tapusu kapsamında bulunan bölüm hakkında Hazine adına tescile karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.