YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4463
KARAR NO : 2007/4039
KARAR TARİHİ : 30.10.2007
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : …, VS.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 688 ada 8 parsel sayılı 56.257,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar … ve müşterekleri adlarına payları oranında tesbit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalılar adlarına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalılara ait tapu kaydı kapsamında kaldığı, Hazineye ait tapu kaydının ise taşınmazın bir kısmına uyduğu, tapu tesisinden itibaren geriye doğru davalı lehine 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap süresinin gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yetersiz, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalarda 2323 ve 2324 nolu belirtmelik parseli olarak belirlenmiş, 2323 belirtmelik parseli, 2.1.1964 tarih ve 600 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2324 nolu belirtmelik parseli ise uygulanan 1937 tahrir yıllı, 567 tahrir numaralı vergi kaydı nedeniyle … ve kardeşleri adına ayrılmıştır. Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 2323 nolu tevzi parseli için oluşturulan 2.1.1964 tarih 600 sıra nolu tapu kaydıdır. Davalı tarafın dayanağını oluşturan 11.3.1981 tarih ve 17 sıra numaralı tapu kaydının tesis kaydı olan 12.2.1966 tarih 35 nolu tapu kaydı Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.6.1965 tarih 1964/9 esas, 1965/104 sayılı ilamı ile hükmen oluştuğu halde mahkemece tapu dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilmemiş, Hazinenin dayanağı olan tapu kaydının kapsamı da tevzi haritalarından yararlanılmak suretiyle saptanmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davalı taraf tapusunun dayanağını oluşturan tescil ilamı dosya içine getirtilmeli, tescil davasında Hazinenin taraf olup olmadığı, ilamın taraflar açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tespit edilmeli, Hazine tapusunun dayanağı belirtmelik tutanağı ve haritası ile davalı tapusunun dayanağı tescil ilamı ile haritası getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ve haritaları uygulanıp kapsamları 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritalarına göre belirlenmelidir. Celbedilen tescil ilamında Hazinenin taraf olduğunun anlaşılması halinde bu ilam taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip Hazineyi bağlayacağından bu durumda öncelikle tescil krokisi uygulanarak kapsamı belirlenmeli ve bu bölümün davalı adına tesciline karar verilmelidir. Tescil krokisi uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise kaydın sabit hudutlu olup olmadığının araştırılmalı, kaydın gayri sabit hudutlu olduğunun anlaşılması halinde kaydın miktarı ile geçerli olduğu düşünülmeli, davalı şahıs tapusunun miktar fazlası olan ve Hazine tapusu kapsamında bulunan bölüm hakkında ise Hazine adına tescile karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.