Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/4237 E. 2007/4054 K. 30.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4237
KARAR NO : 2007/4054
KARAR TARİHİ : 30.10.2007

MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık …’ın 2004 sayılı İİK’nun 5358 sayılı Kanun’la değişik 337/1.maddesi uyarınca 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına dair, İstanbul 1.İcra Mahkemesinin 25.05.2007 tarihli ve 2006/3376-2007/1915 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, İstanbul 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2007 tarihli ve 2007/1387 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre:
2004 sayılı İİK’nun 74.maddesinde; “Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre, … hakkında başlatılan icra takibinde, ilamsız takiplerde ödeme emrinin 24.02.2006 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, adı geçen borçlu sanığın vekili Avukat … tarafından kanuni süresi içerisinde 01.03.2006 havale tarihli dilekçesi ile mal beyanında bulunduğu ve mal beyanına ilişkin dilekçenin de 2004 sayılı Kanun’un 74.maddesinde belirtilen hususları kapsadığı ve böylece süresi içerisinde mal beyanında bulunulmuş olunması karşısında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği, bu cihetle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 06.09.2007 gün ve 45090 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 25.09.2007 gün ve 2007/183619 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; Borçlu sanık hakkında İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2006/2496 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, ödeme emrinin borçlu sanığa 24.02.2006 tarihinde tebliği üzerine vekili … tarafından 01.03.2006 havale tarihli dilekçesiyle mal beyanında bulunduğu, bu durumda vekilin usulsüz beyanından dolayı borçlu sanığın cezalandırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname farklı gerekçelerle yerinde görülmekle, İstanbul 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2007 tarih ve 2007/1387 müteferrik sayılı kararının BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMY’nın 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Sanık … hakkında mal beyanında bulunmamak eyleminden dolayı disiplin cezası verilmesine yer olmadığına, hükmedilen cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.