Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/3987 E. 2007/3395 K. 01.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3987
KARAR NO : 2007/3395
KARAR TARİHİ : 01.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 233 ada 22 parsel sayılı 1382.13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … … adına tespit edilmiş iken Kadastro Komisyonu Tutanağı ile taşınmazın yüzölçümü 1391.93 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı …, yasal süresi içinde davalının taşınmazda 830 metrekare yeri olduğunu, kalan 560 metrekarelik kısmın murisi annesi … …’a ait bulunduğu iddiasına dayanarak, 560 metrekarelik kısmın murisi … … adına tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile; çekişme konusu 233 ada 22 parselin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde “A” harfi ile gösterilen 179.62 metrekarelik kısmının davalı … … adına tesciline, kalan 1212.31 metrekarelik kısmın 2/20 hissesinin davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespite dayanak tapu kaydının krokisinde “A” harfi ile gösterilen kısmı kapsadığı, kalan kısmın kök muris …’ye ait olup, mirası taksim edilmediği, …’den mirasçısı …, … ve …’e kaldığı, …’nin miras hissesini … …’a sattığı, … hissesinin tapu ile davalı tarafa geçtiği, kalan kısmın ise muris … …’a ait olduğu, … eşi …’ın kendine intikal eden hakkının 1/2 hissesini kızı …’ya, 1/2 hissesini de oğlu davalı …’a sattığı, davacının murisi babasından dolayı hissesi bulunduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın bir kısmı tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı ile diğer kısmıda senetsizden … …’ın hibe etmesi nedeniyle davalı … … adına tespit edilmiştir. Davacı …, taşınmazın 830 metrekarelik kısmının davalıya ait olduğu, kalan 560 metrekarelik kısmın murisi annesi … … adına tescili gerektiği iddiası ile dava açmıştır. Taşınmazın 830 metrekarelik kısmına yönelik dava bulunmadığından, davacının talebi doğrultusunda davanın taşınmazın 560 metrekarelik kısmı ile sınırlı tutulması gerektiği halde mahkemece talep aşılarak 1212.31 metrekarelik kısmına karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Dava konusu edilen 560 metrekarelik kısım ile ilgili olarak her ne kadar muris … …’dan çocukları …, … ve …’ye intikal ettiği beyan edilmiş ise de; dosyada bulunan veraset ilamından, …’in babasının isminin … değil … olduğu anlaşılmaktadır. Tam olarak taşınmazın kime ait bulunduğu, kime intikal ettiği araştırılmamış, dosyaya ibraz edilen senetler uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, tespite aykırı sonuca varıldığı halde tespit bilirkişileri dinlenmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. O halde; mahkemece davacının talebi doğrultusunda taşınmazın 830 metrekarelik kısma yönelik dava bulunmadığı kabul edilerek, dava 560 metrekare ile sınırlı tutulmalı, bu kısım ile ilgili taraflardan delilleri sorulmalı, bildirecekleri deliller toplanmalı, taşınmaz başında yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, bu kısmın öncesinin kime ait olduğu, kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklatılmalı, ibraz edilen senetler uygulanarak kapsamları belirlenmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tespit tutanağının edinme sütununda yazılı beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; kadastro hakimi doğru ve infazı kabil hüküm oluşturmakla yükümlü olduğu halde, mahkemece çekişmeli parselin kalan 1212.31 metrekarelik kısmının 2/20 hissesinin davacı … adına tesciline karar verilip kalan hisseler yönünden hüküm kurulmaması ve sicil oluşturmaması da usul ve yasaya aykırı, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.