Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/3901 E. 2007/3975 K. 25.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3901
KARAR NO : 2007/3975
KARAR TARİHİ : 25.10.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVACILAR :

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 16 ve 102 ada 18 parsel sayılı 22236 metrekare ve 35328 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 16 nolu parsel …, 18 nolu parsel Kerim … adına tesbit edilmiştir. Davacı … ve … …, yasal süresi içerisinde taşınmazların babaları … …’ndan miras yoluyla intikal ettiğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli 101 ada 16 nolu parselin tamamı ve 102 ada 18 nolu parselin fen bilirkişisinin 19.3.2007 tarihli krokili raporunda “C” harfi ile gösterilen 5503,69 metrekarelik kısmının … … mirasçıları adlarına payları oranında tesciline, 18 nolu parselin krokili raporda “A” ve “B” harfleri ile gösterilen toplam 29824.31 metrekarelik kısmının tesbit gibi davalı … adına tesciline, 101 ada 16 nolu parsel üzerinde bulunan kargir evin ve 134 adet ceviz, 628 adet üzümbağı, 60 adet nar, 17 adet armut, 13 adet incir, 16 adet badem, 50 adet kiraz, 9 adet şeftali, 124 adet erik, 3 adet ayva, 6 adet zeytin, 132 adet kayısı, 21 adet vişne, 300 adet hurma, 12 adet antep fıstığı, 3 adet dut, 36 adet çamın (Amerikan selvisi) davalı …’na ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … ve Kerim … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre çekişmeli 102 ada 18 nolu parsele ilişkin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle temyize konu “C” ile gösterilen bölüme ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 16 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın öncesinin tarafların ortak miras bırakanı … …’na ait olduğu mahkemece yapılan keşif ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiği gibi, esasen bu yön taraflar arasında da uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, miras bırakan …’in sağlığında taşınmazı gelini davalı …’ya bağışlayıp bağışlamadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın …’in terekesine dahil olduğu ve mirasçılar arasında fiili ve rızai taksim yapılmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davalı …, taşınmazın kayınpederi … tarafından sağlığında evinde kalması ve kendisine bakması nedeni ile sözlü olarak kendisine bağışlandığını, eşinin de bu nedenle kendisi adına taşınmaza meyve ağaçları diktiğini savunmuştur. Keşifte

dinlenilen mahalli bilirkişilerden … İl ve davalı tanıkları …’in sağlığında bu taşınmazı gelini davalı …’ya bağışladığını bildirmiş, diğer yerel bilirkişi ve davacı tanıkları ise bağışlamayı duymadıklarını beyan ettikleri halde, beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için yeniden taşınmaz başında keşif yapılarak, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları dinlenilip taşınmazın davalının kayınpederi tarafından davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı, bağışlanmış ise hangi tarihte bağışlandığı, bağışlandığı tarihte … …’nun hasta ve bakıma muhtaç olup olmadığı ve davalı … tarafından gerçekte kayınpederi … …’na bakılıp bakılmadığı, davalı …’nun bu taşınmaza hangi tarihten beri malik sıfatıyla zilyet bulunduğu ve taşınmaz üzerinde muhdesat olarak gösterilen kargir ev ve muhtelif meyve ağaçlarının kim tarafından yapıldığı ve yaşları tereddüte yer vermeyecek şekilde ve somut olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, muhtesatlarla ilgili zirai bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişiye keşfi izleme olanağı veren kroki ve rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.