YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3395
KARAR NO : 2007/3894
KARAR TARİHİ : 23.10.2007
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 105 ada 35 parsel sayılı 192.216,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, yasal süresi içinde taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında … … ve …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, … babasının sağlığında taşınmazı kendisine verdiği iddiasına dayanarak, …, …, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetliğine, …, ……….’nın mirasçısı oldukları bu nedenle adlarına tescili gerektiği iddiasına dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Hazine’nin ve müdahil … …’ın davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, müdahil …’ın davasının feragat nedeniyle reddine, diğer müdahillerin davasının sübut bulmadığından reddine ve çekişmeli parselin 15.08.2006 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 100.000 metrekarelik bölümünün müdahil … … adına, (B) harfi ile gösterilen 92.216,54 metrekarelik bölümünün Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın temyize konu (A) bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14.maddesindeki zilyetlikle mülk edinme koşullarının müdahil yararına oluştuğu gerekçesiyle taşınmazın müdahil adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın buğday, karpuz, vs. ekilerek kullanıldığını bildirmelerine rağmen ziraat bilirkişileri raporlarında taşınmazın ziraat arazisi olmadığını, ekilemez durumda bulunduğunu, üzerindeki otların biçilerek kullanıldığını, Jeolog bilirkişisi ise raporunda taşınmazın … taşması sonucu oluşan çökel kayaç niteliğinde bulunduğunu belirtmişlerdir. Çekişmeli parselin bitişiğinde mera olarak tespit edilen … 94 sayılı parselden ifrazen oluşan 1271 parsel sayılı taşınmaz bulunmaktadır. Öncelikle taşınmazın niteliğinin doğru bir şekilde belirlenebilmesi için komşu parsellere ilişkin tutanaklar ile dayanakları kayıtların tamamı celp edilmeli, ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde tahsisli mera olup olmadığı sorulmalı, mevcut ise mera tahsis kararları, ekleri ve haritaları ile toprak komisyonunca dağıtım yapılmış ise buna ilişkin belirtmelik tutanakları ve haritaları getirtilmelidir. Tüm belgeler toplandıktan sonra, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif yapılmalı, mevcut ise toprak komisyonu belirtmelik tutanakları, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu konusunda (özellikle taşınmazın tespit maliki Paşa tarafından kullanılıp kullanılmadığı, lehine tescil hükmü kurulan müdahile taşınmazın ne şekilde intikal ettiği hususlarında) yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri çevre parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanağa aykırı düşmesi nedeniyle tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendisleri ve Jeologlar arasından seçilecek uzman bilirkişiler kurulu aracılığıyla komşu parsellerle birlikte taşınmazın toprak yapısı incelettirilerek bilimsel verilere dayalı ve ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı gösterir harita ve rapor düzenlettirilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.