Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/3145 E. 2007/3034 K. 18.09.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3145
KARAR NO : 2007/3034
KARAR TARİHİ : 18.09.2007

MAHKEMESİ :… İCRA MAHKEMESİ

Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık …’in 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair Körfez İcra İcra Mahkemesinin 25.03.2005 tarihli ve 2004/392 esas ve 2005/32 sayılı kararının infazı sırasında, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/1. maddesi uyarınca 10 gün disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair, aynı mahkemenin 17.06.2005 tarihli ve 2004/392 esas ve 2005/32 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; hükmün kesinleşmesinden sonra, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337.maddesindeki yaptırım, disiplin hapsi olarak belirlenmiş ise de, aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’la değişik 7.maddesi 1.fıkrasında, “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi nazara alındığında 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi 1.fıkrasındaki hükmün sanık lehine olduğu cihetle, sanık hakkında idari para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.5.2007 gün ve 28237 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 05.07.2007 gün ve K.Y.B.2007/119509 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; hakkında yürütülen icra takip dosyasında ödeme emrinin 06.10.2004 tarihinde usulüne uygun olarak borçlu sanığa tebliğ edildiği, süresi içerisinde mal beyanında bulunmaması nedeniyle suçun 16.10.2004 günü işlendiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3.maddesi ile değişik 7.maddesinin 1.fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür………” Yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK’nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun’un
7.maddesi ile İİK’nun 337.maddesindeki eylemin müeyyidesi 10 gün disiplin hapsine dönüştürülmüştür. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1.fıkra 1.cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatlar Yasası’nın 24. ve 5252 sayılı Yasa’nın 9/3.maddelerine göre müeyyidenin İcra Mahkemesince idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlendiği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılığın giderilmesinin de başkaca çözümünün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla Körfez İcra Mahkemesinin 17.6.2005 gün ve 2004/392-2005/32 sayılı ek kararının, 5271 sayılı CMK’nun 309 maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Sanık …’in 5349 sayılı Yasa ile Değişik 5252 sayılı Yasa’nın 7., 5237 sayılı TCK’nun 52/2.maddeleri dikkate alınarak 10 gün karşılığı idari para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen cezanın günlüğü takdiren 20.00 YTL’den hesaplanarak sonuç olarak 200.00 YTL idari para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 18.9.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.