Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/3138 E. 2007/3488 K. 03.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3138
KARAR NO : 2007/3488
KARAR TARİHİ : 03.10.2007

MAHKEMESİ : Şenkaya İcra Mahkemesi

Taahhüdü ihlal suçundan sanık …’ın 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Şenkaya İcra Mahkemesinin 27/04/2006 tarihli ve 2005/33 esas ve 2006/22 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi,
Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340.maddesindeki yaptırım, tazyik hapsi olarak belirlenmiş ise de, aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’la değişik 7.maddesi 1.fıkrasında, “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi nazara alındığında 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi 1.fıkrasındaki hükmün sanık lehine olduğu cihetle, sanık hakkında idari para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24/5/2007 gün ve 27158 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 28/06/2007 gün ve Y.E.2007/113689 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanığa isnat edilen ödeme şartını ihlal eylemi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi ile 1 aydan üç aya kadar hafif hapis cezası ile müeyyide altına alınmış iken, 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK’nunda Değişiklik Yapılmasına Dair, 5358 sayılı Kanun’un 7.maddesi ile İİK’nun 340.maddesindeki eylemin müeyyidesi 3 aya kadar tazyik hapsi öngörülmüştür. Suç tarihi olan 20.5.2004 tarihinden sonra 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3.maddesi ile Değişik 7.maddesinin 1.fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür…….” Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1.fıkra 1.cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 24. ve 5252 sayılı Yasa’nın 9/3.maddesine göre müeyyidenin İcra Mahkemesince idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir. Ancak mahkemece 28.9.2004 tarihli 2004/28-25 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında verilen bir ay hafif hapis cezasındaki süre sanık yönünden kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerektiğinden yeniden tayin edilecek cezanın bir aylık süreyide geçmeyeceği nazara alınmalıdır.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca hallinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla Şenkaya İcra Mahkemesinin 27.4.2006 gün ve 2005/33-2006/22 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Sanık … 5349 sayılı Yasa ile Değişik 5252 sayılı Yasa’nın 7., 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddeleri dikkate alınarak 1 ay karşılığı idari para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen cezanın günlüğü takdiren 20.00 YTL’den hesaplanarak sonuç olarak 600.00 YTL idari para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 3.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.