YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2836
KARAR NO : 2007/2859
KARAR TARİHİ : 13.07.2007
MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Mahkemesi
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık …’in beraatine, … … hakkında açılan davanın ise durmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık … … vekili ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Müşteki vekilinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan verilen hükme yönelik verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Müşteki vekili ve sanık vekilinin sanık … … hakkında verilen durma kararına yönelik temyiz incelemesi sonucunda; 5271 sayılı CMK’nun 223/8.maddesine göre “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” hükmü karşısında mahkemece verilen karar niteliği gereği durma kararı olup, anılan madde uyarınca itiraza tabi bulunduğundan, İİK’nun 353/2.maddesi yollamasıyla CMK’nun 271.maddesi uyarınca itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın bu yönüyle incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
Müşteki Vekilinin tazminata yönelik hükmün temyiz incelemesi sonucunda ise; mahkemece ceza isteminden bağımsız olarak genel hükümlere göre araştırma yapmaksızın zarar unsurunun oluşmadığından bahisle tazminat konusunda herhangi bir hüküm kurulmaması, müşteki tarafın şikayet dilekçesinde borçlu sanıkların İİK’nun 345.maddesine göre de cezalandırılması talebinin bulunmasına rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmemesi isabetsiz olduğundan hükmün bu yönlerden BOZULMASINA, 13.7.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.