Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/2660 E. 2007/2796 K. 10.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2660
KARAR NO : 2007/2796
KARAR TARİHİ : 10.07.2007

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Nafaka borcunu ihlal etmek suçundan sanık …’ın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesi gereğince 10 … tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına dair, … İcra Mahkemesinin 19.06.2006 tarihli ve 2006/592 esas ve 2006/887 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin, … Ağır Ceza Mahkemesinin 21.07.2006 tarihli ve 2006/396 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi,
Tebliğname ile, … İcra Mahkemesince verilmiş bulunan karara karşı yapılan itirazın kabul edilerek kaldırılmasına karar verilmiş olunmasına göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2.maddesi hükmü doğrultusunda itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2007 … ve 22264 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 07.06.2007 … ve K.Y.B.2006/96777 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanığın 10 … tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin olarak … İcra Mahkemesinin 19.06.2006 tarih ve 2006/592 esas ve 2006/887 sayılı kararına yapılan itirazın kabulüne karar verildiği halde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2.maddesi uyarınca itirazın konusu hakkında da bir karar vermediği anlaşılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.11.2006 tarih ve 2006/220-231 sayılı kararında da açıklandığı üzere “1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK.nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (L) bendinde disiplin hapsinin tanımı; “kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartlı salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilemeyen hapsi ifade eder.” olarak yapılmıştır. “….disiplin hapsi ve tazyik hapsi yaptırımı 5237 sayılı TCK.nunda düzenlenen yaptırımlardan farklı niteliktedir. Bu nedenle de, duruşma açılarak yapılan bir yargılama sonunda verilmelerine karşılık, 2004 sayılı İİK.nun 353/1. maddesinde yasa yolu
olarak itiraz yasa yolu öngörülmüştür. Anılan hükümler gözetildiğinde, gerek disiplin hapsi gerekse hapsen tazyik yaptırımı tayin edilen kararlar, CMK.nun 223. maddesinde belirtilen “hüküm” niteliğinde değildirler ve bunlar hakkında hükümler için öngörülen yargılama kuralları uygulanamaz.” şeklinde yapılan değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere, İcra ve İflas Kanunu’nda müeyyidesi disiplin hapsi ve tazyik hapsi olarak saptanan eylemlerin kabahat olduğu belirtilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunu anlamında itirazın, kural olarak itiraz olunan kararı veren mahkemeye yapılacağı ve ilk inceleme kararı veren mahkemece gerçekleştirilip, kararın düzeltilebileceği, yerinde görmezse en çok üç … içinde itirazı inceleyecek mercie göndermesi gerektiği (CMK.md.268/1-2), buna karşılık İcra ve İflas Kanununda İcra Mahkemesinin itiraza tabi verdiği kararlara itirazın 5358 sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 353/1. maddesi uyarınca yedi … içerisinde yargı çevresinde bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu anlamda Ceza Muhakemesi Kanunundaki sistemden ayrıldığı, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki itiraz kanun yolu bir suç muhakemesi sonucunda verilen yargı kararları için olduğu, nitekim anılan kanunun “İtiraz usulü ve inceleme merciileri” başlıklı 268. maddesinde kararına itiraz edilecek ve itirazı inceleyecek mahkemeler Sulh Ceza, Asliye Ceza, Ağır Ceza ve Bölge Adliye Mahkemesi olarak belirlendiği, buna karşılık İcra ve İflas Kanununda, İcra Mahkemesinin itiraza tabi verdiği disiplin hapsi ve tazyik hapsine ilişkin kararlar, dar ve teknik anlamda “suç” karşılığı verilen kararlar olmadığı, 5271 sayılı CMK.nun 268. maddesinde kararına itiraz edilecek mahkemeler arasında icra mahkemesinin gösterilmediği cihetle, İcra ve İflas Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca icra mahkemesince verilen itiraza tabi kararlara itirazın yedi … içerisinde doğrudan Ağır Ceza Mahkemesine yapılması gerektiği, anılan maddede ilk incelemenin icra mahkemesince yerine getirileceğine dair bir düzenlemenin de bulunmadığı gözetildiğinde, itiraz hakkında Ağır Ceza Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekte ise de, bu durum yargılaması tamamlanmış, herhangi bir delil ya da sair araştırma ihtiyacı bulunmayan haller içindir. Nitekim somut olayda itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesince örnek 53 icra emrinde birikmiş nafaka alacağının talep edildiği, aylık işleyecek cari nafakanın talep edilmediği, birikmiş nafaka alacağının ise adi alacak niteliğinde olup atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Konunun bir kez de Kabahatler Kanunu yönünden irdelenmesinde ise, anılan kanunun “itiraz yolu” başlıklı 29. maddesinde, “(1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, yargı çevresinde yer aldığı ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi … içinde yapılır. (2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir. (3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir…..” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere Kabahatler Kanunu”nda da itirazı inceleyecek Ağır Ceza Mahkemesinin “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine,” karar verir şeklinde düzenleme getirilmiştir. Ancak itirazın kabulüne karar vermesi halinde itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği hususunda bir düzenleme yok ise de, itirazı kabul eden Ağır Ceza Mahkemesinin bu yönde hüküm oluşturması gerektiği de kuşkusuzdur. Dosya içerisinde araştırılması gereken bir husus ve toplanması gereken bir delil de bulunmadığına göre, itirazın kabulüne karar veren … Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerekirken, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi isabetsizdir.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla … Ağır Ceza Mahkemesinin 21.07.2006 tarih ve 2006/396 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, sair işlemlerin mahallinde ifasına dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.