YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2448
KARAR NO : 2007/2362
KARAR TARİHİ : 19.06.2007
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Mahkemesi
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık … hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığınca dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; Müşteki vekili 5.2.2004 havale tarihli dilekçesi ile, Bakırköy 1. İcra Müdürlüğünün 2002/4212 esas sayılı dosyasından üçüncü şahıs konumunda olan … A.Ş.’ne İİK.nun 89.maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine, şirket yetkilisi olan sanığın itirazda bulunarak, borçlunun kira alacağı üzerinde Denizbank A.Ş.’ne temliki ve muhtelif hacizlerin mevcut olduğunu bildirmek suretiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ileri sürerek İİK’nun 89/4 delaletiyle İİK.nun 338/1.maddesi ile cezalandırılması ve haciz ihbarnamesine konu alacak miktarı kadar tazminata hükmedilmesi isteminde bulunmuş, Bakırköy 3.İcra Mahkemesince yargılama sonunda; 20.10.2004 tarih ve 2004/189-1226 sayı ile davanın reddine dair kararın temyizi üzerine, Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesinin 5.6.2006 gün, 2005/8080 esas ve 2006/4968 sayı ile gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine, tazminat yönünden ise “İİK’nun 89/4-son madde ve fıkrası uyarınca genel hükümlere göre araştırma yapılıp sonucuna göre olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir hüküm kurulmaması” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrasında mahkemesince 8.11.2006 tarihli duruşmada bozmaya uyulmasına karar verdikten sonra esas yönünden de; cezai yönden iki yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın düşürülmesine, İİK.nun 89/4-son maddesi uyarınca gerekli inceleme daha önce yapıldığından ve 89/1.maddeye göre davalıların süresinde açıklayıcı cevapta bulundukları anlaşıldığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile ilgili olarak Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 5.6.2006 tarih, 2005/8080 esas ve 2006/4968 sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiğinden artık mahkemesince bu suçtan dolayı yeniden hüküm kurulmaması gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine dair verilen karar yok hükmünde kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
Ancak; Bozmadan sonra mahkemesince yapılan yargılama sırasında, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmasına karar verilmekle karşı taraf lehine kazanılmış hak doğmuştur. Dolayısıyla bozma doğrultusunda işlem yapılması zorunluluğuna rağmen, daha önce bu konuda gerekli inceleme yapıldığından bahisle, tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir.
Müşteki vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.