Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/2289 E. 2007/2110 K. 04.06.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2289
KARAR NO : 2007/2110
KARAR TARİHİ : 04.06.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle: “Tespite esas alınan tapu kaydı ve haritası, belirtmelik tutanak ve ekleri, dağıtım yapılmış ise dağıtım cetvelleri getirtilerek taşınmaz başında keşif yapılması, Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı ve haritası, belirtmelik tutanak ve ekleri dağıtım cetvelleri uygulanarak kapsamlarının belirlenmesi, belirtmelik tutanağında taşınmazın ne olduğu ve kimin işgalinde bulunduğu hususundaki bilgilerin tutanağa aktarılması, taşınmazın geçmişte ne durumda olduğu, kime ait olduğu, kimden intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, öncesinin kamuya tahsis edilen mera, otlak, harman yeri gibi yerlerden olup olmadığı, taşınmaz dağıtıma tabi tutulmamış ise Hazine tapusunun tesisinden önce kullanılıp kullanılmadığı ve kullanmanın ne kadar süreye ulaştığının etraflıca sorulup saptanması, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını gösterir ve belirtmelik tutanak ve haritasındaki konumunu gösterir kroki düzenlettirilmesi, toplanan delillerin belirtmelik tutanağındaki bilgilere aykırı düşmesi halinde tüm belirtmelik bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılması gerektiği gibi, kabule göre de 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar ile ilgili araştırma yapılmamasının da usul ve kanuna aykırı bulunduğuna” değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişme konusu 120 ada 120 parselin davacı … adına tesciline karar verilmiş, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Mahkemece, Hazine tapusunun tesisinden geriye davacının 20 yıla aşkın zilyet bulunduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 46 ve 14.maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünce taşınmaza ait tablendikatif ve cetvel gönderilmiş, taşınmaza ait belirtmelik tutanağının bulunmadığı bildirilmiştir. Dosyaya getirtilen tablendikatif, cetvel ve toprak tevzi haritasına göre taşınmaz 100 numaralı tevzi parselinden ifraz ile 551 ve 552 parsele ayrıldığı, kuzeyde bulunan 551 parselin tapu kaydı ile Hüseyin Atış adına belirtildiği, 552 parselinde … işgalinde iken 4753 sayılı Yasa’ya göre Hazine adına 1965 tarih ve 209 numaralı tapu kaydının oluşturulduğu ve bu tapu kaydının da niza konusu taşınmaza uyduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın kuzeyinde bulunan 6 ve 9 parsel sayılı taşınmaza iskanen oluşan tapu kaydının uygulandığı ve 6 parselin …’tan intikalen davacı … adına tespit edilip kesinleştiği, kuzeydeki davacı parseline uygulanan tapu kaydı güneyi yol diğer hudutlarının metruke okuduğu, komşu 5 parselin dayanağı iskan tapu kaydı doğuda hendek, batıda metruke güneyde yol okuduğu, yine komşu 7 parselin dayanağı tapu kaydı celp edilmemiş ise de tespit tutanağının edinme sebebine göre kuzeyde patika, güneyde metruke, doğuda yol okuduğu anlaşılmıştır. Mahkemece komşu parsellerin dayanağı olan iskanen oluşan tüm tapu kayıtları ve dayanağı olan iskan belgeleri getirtilerek ve mahallinde tüm hudutları uygulanarak komşu taşınmazlara tam olarak uyup uymadığı ve taşınmaz yönünü ne olarak okuduğu tespit edilmemiştir. Keşifte mahalli bilirkişi, davacıya ait 6 parsele uygulanan tapu kaydının güneyinde yol bulunduğunu beyan etmiş ise de; kadastro haritasına göre zeminde güneyde yol olmayıp yolun kuzeyden geçtiği anlaşılmaktadır. Diğer komşu parsel dayanak kayıtları ise tam olarak uygulanmamıştır. Komşu 5, 6 ve 7 parsellerin dayanağı iskan tapuları dört hudut itibariyle uygulanıp aidiyetleri tespit edilmemiş, hudutlarında dönüklük bulunup bulunmadığı tam olarak araştırılmamış ve tapu hudutları zeminde gösterilmemiştir. Komşu 5, 6, 7 parsel dayanak kayıtlarının tam olarak uyması ve hudutlarında dönüklük bulunması halinde nizalı taşınmaz yönünü metruke okuduklarından aksinin aynı kuvvette belge ile ispat edilebileceği düşünülmelidir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle taşınmazı dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tespitinde esas alınan iskan tapu kayıtları ve dayanağı “iskan belgeleri” getirtilmeli, taşınmaz başında yerel bilirkişiler ve teknik bilirkişiler yardımı ile kayıtlar ve dayanağı tüm belgeler uygulanarak, revizyon gördükleri komşu parsellere uyup uymadıkları ve niza konusu taşınmazı ne olarak okudukları belirlenmeli, kayıtların hudutlarının ters yazılıp yazılmadığı üzerinde durulmalı, komşu davacıya ait kuzeyde bulunan 6 parsel dayanağı 12.5.1941 tarih ve 25 sıra nolu tapu kaydı yolu güneyde, metrukeyi kuzeyde, batıdan komşu 5 parselin dayanağı 6.5.1949 tarih 35 sıra numaralı tapu kaydı yolu güneyde, metrukeyi batı ve kuzeyde okuduğu zeminde ise yol kuzeyde olduğuna göre metruke hududunun güneyde olup olmadığı, yolun kadim olup olmadığı, tapu hudutlarında terslik bulunup bulunmadığı araştırılmalı, komşu parsel kayıtlarında geçen yolun nereden geçtiği, zeminde mevcut olup olmadığı, metruke yerinin neresi olduğu kesin olarak tespit edilmeli, teknik bilirkişiden komşu parsellere ait tapu uygulamasını ve tüm hudutlarını gösterir, keşfi takibe imkan verir şekilde ayrıntılı krokili rapor alınmalı, özellikle komşu 5, 6, 7 parsel tapu kayıtlarının dört hudut itibariyle parsellere aidiyetinin belirlenmesi ve nizalı taşınmazı metruke okumaları halinde kaydın aksi aynı kuvvette belge ile kanıtlanmadığı takdirde nizalı taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceği nazara alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.6.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.