Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/1933 E. 2007/1916 K. 22.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1933
KARAR NO : 2007/1916
KARAR TARİHİ : 22.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle: “Kadastro Yasası’nın 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin 13.4.1994 tarihinden itibaren başladığının kabulü gerektiğinden eldeki dava 9.7.1994 tarihinde yani on yıllık süre içerisinde açıldığına göre tarafların iddia ve savunmaları ile gösterdikleri deliller değerlendirilerek işin esası hakkında sicil oluşturmaya esas olacak biçimde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 437 parselin davacı … …, 438 parselin … , 441 parselin … adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 437, 438 ve 441 parsel sayılı taşınmazların tesbitine dayanak teşkil eden 1930 tarih 26 nolu tapu kaydında şartlı bağışı yapan 12 kişi arasında davacıların murisi … ve …’nun da olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne kara verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacıların dayanağı kaydın ifrazı olan Ekim 1930 tarih 23 ila 25 nolu tapu kayıtlarının maliki olan kişilerle davacıların irsi ilişkilerini gösteren veraset ilamlarının dosyaya eklenmesi için 17. Hukuk Dairesinin geri çevirme kararından sonra davacıların dosyaya ibraz ettiği 17.4.2007 havale tarihli dilekçelerinde bu kişilerle aralarında hiç bir irsi ilişki bulunmadığını beyan ettikleri görülmüştür. Davacıların dayandığı tesbite esas teşkil eden tapu kaydındaki şartlı bağış yapan kişiler ile davacılar arasındaki irsi veya akdi ilişki olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin olarak belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüye hükmün BOZULMASINA, 22.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.