Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/1358 E. 2007/1167 K. 09.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1358
KARAR NO : 2007/1167
KARAR TARİHİ : 09.04.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro çalışmaları sırasında 115 ada 17 parsel sayılı 5816.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürü tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14. maddesindeki zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına oluştuğundan bahisle taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle taşınmazın niteliğinin doğru bir şekilde belirlenebilmesi için, taşınmazın etrafında bulunan ve mera olarak sınırlandırılan taşınmazlar da dikkate alınarak aynı şekilde davalı olan parsellere ilişkin dava dosyaları birleştirilmeli, bu parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellere ilişkin tutanaklar ile dayanakları kayıtlar celp edilmeli, ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde toprak komisyonunca yapıldığı anlaşılan mera tahsis kararları, ekleri ve haritaları ile toprak komisyonunca dağıtım yapılmış ise buna ilişkin belirtmelik tutanakları ve haritaları getirtilmelidir. Tüm belgeler toplandıktan sonra, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif yapılmalı, toprak komisyonu belirtmelik tutanakları, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri çevre parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanağa aykırı düşmesi nedeniyle tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendisleri arasından seçilecek uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın toprak yapısı incelettirilerek gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı gösterir harita ve rapor düzenlettirilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.4.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.