Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2007/1225 E. 2007/1005 K. 29.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1225
KARAR NO : 2007/1005
KARAR TARİHİ : 29.03.2007

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 20 parsel sayılı 4.822.47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz meradan açılmış olup halen tarla vasfında kullanılması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, yasal süresi içerisinde taşınmazın yanlışlıkla Hazine adına tespit edildiğini belirtip, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli parselin tespitinin iptali ile davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında tarla niteliğinde olup, 20 yılı aşkın … oğlu … …’ın zilyetliğinde bulunduğu belirtildikten sonra her nedense yerlerin mera olarak tespit görmesini istedikleri, kadimden beri tarla olarak kullanıldığı bilinmekle birlikte muhtar ve bilirkişilerin meradan açıldığını ifade etmeleri üzerine mera niteliği de taşımadığından davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Mahkemece zilyetlikle iktisap şartlarının … … oğlu davacı … lehine oluştuğu gerekçesi ile çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; tespite aykırı sonuca varıldığı halde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmadığı gibi, aynı köyden dinlenen yerel bilirkişiler ile tanığın ifadesine dayanarak tutanakta zilyet olarak belirtilen … oğlu davacı … lehine tescil kararı verilmiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller toplanmalı, … …’ın aile nüfus kaydı veya var ise veraset ilamı celbedilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek tanıklar huzuruyla keşif icra edilmelidir. Arazinin başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yansız yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, ölü ise … …’ın terekesinin taksim edilip edilmediği, öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tesbite aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, uzman ziraat mühendisi veya mühendisler kurulundan arazinin niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye varsa uygulanan kayıtların kapsamını belirtir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.