YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/1131
KARAR NO : 2007/2168
KARAR TARİHİ : 05.06.2007
MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İcra Mahkemesi
Alacaklısını zarara sokmak için mal varlığını eksiltmek ve bu suça iştirak etmekten sanıklar …, …, …, …. ve …’ın beraatlerine, sanık …’in ise İİK’nun 331, 647 sayılı Kanun’un 4, 6. maddeleri gereği 270.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde sanık … vekili ve şikayetçi vekilleri tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik sanık ve müşteki vekillerinin temyiz istemlerinin incelemesi sonucu sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak;
1- Sanığa isnat edilen suç İİK’nun 331. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde; Sanığın kendisine ait olan şirket hisselerini başka şahıslara olan borçlarını ödemek amacıyla sattığını iddia etmesi karşısında hisse devirlerinin başka kişilere borçları ödemek maksadıyla yapılıp yapılmadığı ve borçlunun borcu karşılamaya yetecek başka mal varlığı bulunup bulunmadığı konusunda icra takip dosyasında yapılan araştırma ile yetinilmeyerek yargılama aşamasında da söz konusu araştırma yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik soruşturma ile sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- İİK’nun 331/son fıkrasında suça iştirak edenler yönündeki düzenlemeye 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa ile değişik İİK’nun 331. maddesinde yer verilmemiş isede suça iştirak edenler yönünden gerekli düzenlemenin 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 37-41. maddelerinde düzenlenmiş olması karşısında, suça iştirak edip etmedikleri değerlendirilmeden suç olmaktan çıktığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün BOZULMASINA, 5.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.