YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/997
KARAR NO : 2006/1746
KARAR TARİHİ : 10.03.2006
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 117 ada 9 parsel sayılı 2077.84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı, 117 ada 10 parsel sayılı 2016.42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …, 117 ada 26 parsel sayılı 2838.69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacı, 117 ada 27 parsel sayılı 1697.26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Hakkı İstikbal adlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tesbit edilmişlerdir. Davacı, yasal süresi içerisinde 116 ada 9 parselin 117 ada 9, 10, 26 ve 27 parsellerin içine alınarak tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davaya konu 115 ada 9 sayılı parselin tutanağının kesinleştikten sonra dava açıldığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş isede; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davaya konu 115 ada 9 sayılı parsel kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak … adına tesbit edilmiş, davacı 10.08.2005 havale tarihli dilekçe ile tesbit maliki Elmas’ı hasım göstererek 116 ada 9 parsel için dava açıp tesbitinin iptalini ve adına tapuya tescilini talep etmiştir. Davacı vekili, yargılama sırasında mahkemeye verdiği 20.10.2005 tarihli dilekçe ile davaya konu 9 sayılı parselin ada numarasının dava dilekçesinde yanlış gösterildiğini, amaçlarının 115 ada 9 sayılı parselin davaya konu edilmesi olduğunu bildirmiştir. Mahkemece 115 ada 9 sayılı parselin 19.07.2005 ile 18.08.2005 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı ve 19.08.2005 tarihinde kesinleştiği, davacının davaya konu parselin 115 ada 9 sayılı parsel olduğunu bildirdiği, 20.10.2005 tarihinde tutanağın kesinleşmiş bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dilekçenin tetkikindende anlaşılacağı üzere davacının amacı 117 ada 9, 10, 26 ve 27 sayılı parsellere bitişik olan 115 ada 9 sayılı parselin tesbitinin iptalini sağlamaktır. Davaya konu edilen parsel numarası ve davalı dilekçede doğru gösterilmiştir. Davacının gerçek iradesi ile açıklanan iradesi arasında sadece ada numarası yönünden farklılık bulunmaktadır. Değerlendirme yapılırken gerçek iradenin ne yönde olduğu esas alınmalı, hataya dayalı açıklanan iradeye değer verilmemelidir. Parsel numarası ve hasım nazara alındığında davacının gerçek iradesinin 115 ada 9 sayılı parselle ilgili talepte bulunduğu belirgin olduğuna göre, 10.08.2005 tarihli dava dilekçesi bu parselin kesinleşmesini önleyici niteliktedir. Bu durumda taraflardan iddia ve savunmaları ile ilgili delilleri istenip, gerekli değerlendirmenin yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece davacının gerçek iradesine değer verilmemesi isabetsiz olduğu gibi, kabule görede; davanın 20.10.2005 tarihli ek dilekçe ile tutanağı kesinleşen parsele yöneltildiği kabul edildiği halde, kesinleşmiş tutanaklarla ilgili davalara Genel Hukuk Mahkemelerinde bakılacağı nazara alınıp görevsizlik kararı verilmemesi; davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı parseller hakkında sicil oluşturulmaması da usul ve yasaya aykırı, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi