YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/540
KARAR NO : 2006/785
KARAR TARİHİ : 13.02.2006
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
MÜDAHİL : …
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 455 ada 1 parsel sayılı 15992 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil, davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı … mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline, üzerindeki ev ve mandıranın beyanlar hanesinde gösterilmesine, müdahil … ‘ın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle ilgisinin bulunmadığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde yazılı zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı taraf yararına gerçekleştiği, kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş, ise de; araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmazın öncesinin Kamu orta malı mer’a niteliğinde bulunup bulunmadığına ilişkindir. Mer’alara ilişkin uyuşmazlıklarda yerel bilirkişilerin, komşu köylerde ikamet eden, davada yararı bulunmayan yaşlı ve tarafsız kişiler arasından seçilmesi, taraf tanıklarınında aynı yönteme göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu gereğe riayet edimemesi doğru olmadığı gibi, aynı yerde ikamet eden şahıslar arasından seçilen yerel bilirkişinin “taşınmazın öncesinin kadim mer’a olduğu yolundaki” beyanına ne sebeple itibar edilmediğinin araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmasıda isabetli bulunmamaktadır. Bir yerin kamu orta malı niteliğinde mer’a olduğu yetkili merci tarafından düzenlenen tahsis belgesi; veya kadim kullanma ile belirlenir. Mer’alarla ilgili tahsis belgeleri, fermanlar, temliknameler, Mahkeme ilamları ve hüccetleri veya vakfiyeler olabileceği gibi 4753 sayılı Kanun’a göre kurulan toprak komisyonlarınca düzenlenen mer’a norm kararlarıda olabilir. Yetkili merci; (olayımızda toprak komisyonu) kadim mer’anın niteliğini değiştirdiğini, orayı topraksız çiftçiye dağıtılmak üzere rezerv arazi olarak ayırdığını bir kararla belirtmediği sürece; aynı yerde bir kısım taşınmazı mer’a olarak tahsis etmesi o kısım dışında kalan kadim meraların meralık niteliğini ortadan kaldırmaz. Belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köy veya kasabalarda ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasında seçilecek yerel bilirkişi ve aynı yöntemlerle belirlenecek taraf tanıkları ve uzman teknik bilirkişiler huzuru ile keşif icra olunmalıdır. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında, mer’a tahsis kaydı ve haritası ile varsa tarafların dayandığı kayıtlar uygulanıp kapsamları belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait
../..
Sh:2
2006/540-785
olduğu, kimden nasıl intikal ettiği kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin kamu orta malı mer’a olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tesbite ve yargılama sırasında toplanan diğer delillere aykırı sonuca varıldığı takdirde tesbit bilirkişileri ile yargılama sırasında dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıklar arazi başında ve yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, uzman ziraat mühendisinden taşınmazın niteliğini belirtir rapor alınmalı, beraberde götürelerek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, adına tescil kararı verilen tarafından meydana getirildiği anlaşılan muhtesatla ilgili olarak ayrıca hüküm kurulmuş bulunmasıda yasaya aykırı, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verlidi.
…