YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4523
KARAR NO : 2006/6408
KARAR TARİHİ : 10.10.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen … geldi. Gelen tarafın yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 1008 parsel sayılı 344 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılar … ve … tapu kayıtlarına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında …, tapu kaydına dayanarak müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının feragat nedeniyle reddine, müdahil …’in müdahale talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, müdahil … vekili ile davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece …’in harç yatırmaması …’ın davada taraf olmaması ve davacı …’in feragati nedeniyle davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş isede; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
1-Hükmü temyiz eden …, davalının tapudaki hissesini kadastro tespitinden sonra kayden satın almış ve satın almaya dayanarak davaya katılma isteğinde bulunmuştur. Mahkemece verilen süre içerisinde müdahale harcının yatırılmaması nedeniyle adı geçenin müdahillik sıfatını kazanmadığı kabul edilerek davalı adına tescil kararı verilmiştir. …’in, davalının çekişmeli parsele revizyon gören tapudaki hissesini kadastro tespitinden sonra kayden satın aldığı belgelerden anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesine göre “Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan bir dava konusu taşınmaz mal, 40. madde uyarınca başkasına devredildiği takdirde, davaya devralan devam eder.” hükmü yer almış bulunmaktadır. Hükümdende anlaşılacağı üzere satın alan doğrudan davalının yerine geçer, davayı takip edebilmesi için müdahil olmasına, harç yatırmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle satın alanın hiç bir şarta bağlı olmadan duruşmaya çağrılıp, ibraz edeceği delillerin celbedilip gerekli değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Yasa’nın açık hükmüne rağmen mahkemece müdahale harcı yatırmadığından bahisle taraf sıfatının kazanılmadığı kabul edilerek hüküm kurulması doğru bulunmamaktadır.
2- Davacı …’ın temyizine gelince; davacı … 21.8.1992 tanzim, 25.8.1992 havale tarihli dilekçe ile 1008 sayılı parselin tespit maliki …’ı hasım göstererek, anılan parselin 262 metrekaresinin davalıya, geri kalan kısmının da kendisine ait olduğunu belirterek dava açmıştır. Kadastro Mahkemesinin 1992/48 esasına kaydedilen bu dava bilahare incelemeye konu 2005/8 sayılı dosya ile birleştirilmiştir. Bu durumda adı geçen davacının usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunmadığından söz edilemez. Hal böyle olunca; davacı … dan delilleri istenilip gerekli değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece davaya rağmen adı geçenin davada sıfatının bulunmadığı kabul edilip karar başlığında gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Temyiz itirazlarının 1 ve 2 nolu bentlerde yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.