Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2006/4514 E. 2006/8037 K. 18.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4514
KARAR NO : 2006/8037
KARAR TARİHİ : 18.12.2006

MAHKEMESİ : … İcra Mahkemesi

Ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’ın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, … İcra Mahkemesinin 12.7.2004 tarihli ve 2003/1107-2004/1222 sayılı kararın infazı sırasında 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 1 ay tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, aynı Mahkemenin 2.6.2005 tarihli ve 2003/1107-2004/1222 sayılı ek kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından veralen 13.6.2006 gün ve 25346 sayılı Yazılı Emrini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 28.6.2006 gün ve Y.E:2006/139792 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi.
Tebliğnamede, dosya kapsamına göre, hükmün kesinleşmesinden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesindeki yaptırım, tazyik hapsi olarak belirlenmiş ise de aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanunla değişik 7.maddesi 1.fıkrasında, “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi nazara alındığında, 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi 1.fıkrasındaki hükmün sanık lehine olduğu cihetle, sanık hakkında idari para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsiz olduğundan, anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7.maddesinin 1.fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür….” , Yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK.nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile İİK’nun 340. maddesindeki eylemin müeyyidesi 3 aya kadar tazyik hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile Değişik 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 24. maddesine göre müeyyidenin İcra Mahkemesince idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının Yazılı Emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve kanuna aykırılığın giderilmesinin de başkaca çözümünün mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla Hayat İcra Mahkemesinin 2003/1107-2004/1222 sayılı ek kararının, 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma üzerine 5271 sayılı CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
Sanık …’ın 5349 sayılı Yasa ile Değişik 5252 sayılı Yasa’nın 7., 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddeleri dikkate alınarak 1 ay karşılığı idari para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen cezanın günlüğü takdiren 20.00 YTL’den hesaplanarak sonuç olarak 600.00 YTL idari para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 18.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.