YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/295
KARAR NO : 2006/1143
KARAR TARİHİ : 23.02.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
MÜDAHİL :HAZİNE
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş bulunmasına göre davalının yasaların öngördüğü biçimde tasarruf etme hakkı bulunduğu, bu konuda 3194 sayılı Yasa’ya da aykırı bir eylem bulunmadığı, yöreye imar girdiğinde satın alanların anılan yasanın kısıtlamalarına katlanacağı, öte yandan …’ın satın alma talebi konusunda araştırma yapılması, dava ettiği bölüm belirlenip krokisine işaret ettirilmesi, satın aldığı tarihin gözönünde tutulması, tesbit gününden önce aldığının belirlenmesi halinde diğer koşullarında varlığı halinde belirlenen bölümün davacı … adına tesciline, tesbitten sonra satın alması halinde görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; çekişmeli parselin müdahil Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalının taşınmazı satması nedeniyle malik olma sıfatının kalmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine ve taşınmazın müdahil Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozmada belirtilen şekilde işlem yapılmamıştır. Yargıtay bozma ilanmına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında aynen “…Dava konusu taşınmaz tesbit sırasında zilyetliğe dayanarak davalı … yararına tesbit edilmiştir. Taşınmazda davalı … yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği hususunda Hazine dışındaki yanlar arasında herhangi bir çekişme bulunmamaktadır. Ayrıca taşınmazın davalı tarafın tutunduğu kadastro tesbitine esas olan vergi kaydı kapsamında kaldığı ve tesbit gününe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. …davalı taraf taşınmazın bir bölümünü 3. kişilere satmıştır. Bu konuda 3194 sayılı Yasa’ya da aykırı bir eylem bulunmamaktadır. Yöreye imar girdiğinde satın alanların anılan yasanın kısıtlamalarına katlanacağı zorunludur. Diğer yönden davacı …, 130 metrekarelik bölümü davalıdan satın aldığını ileri sürerek dava açmıştır. …’ın bu satın alması konusunda araştırma yapılmamıştır. Taşınmazın hangi bölümünü satın aldığı yapılan keşifle
./…
2006/295-1143 SH.2
sorulup saptanmamış ve 130 metrekarelik bölümün yeri krokisinde işaretlenmemiştir. Kaldı ki bu konunun saptanması yönünden …’ın özel parselasyon haritasına da dayandığı anlaşılmaktadır. Bu haritanında yerine uygulanması suretiyle davacı …’ın dava ettiği bölüm belirlenip krokisine işaret edilmelidir. Ayrıca davacının hangi tarihte satın aldığı gözönünde tutulmalı, böylece tesbit gününden önce satın aldığının belirlenmesi halinde diğer koşullarında varlığı halinde belirlenen bölümün davacı … adına tapuya tesciline karar verilmeli, tesbit gününden sonra satın almanın belirlenmesi halinde tesbitten sonra doğan hak bulunması nedeni ile görevsizlik kararı verilmelidir.” ifadeleri yer almıştır. Bozmaya uyulduğuna göre mahkemenin yapacağı iş davacının satın alma tarihini ve satın aldığı arazi bölümünü belirleyip sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Bozma ilamına uyulduğu halde Yüksek Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bir başka dosyada değişik karar verdiği ve bu konudaki görüşünü değiştirdiğinden bahisle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…