YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/192
KARAR NO : 2006/775
KARAR TARİHİ : 13.02.2006
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 353 ada 15 parsel sayılı 256.34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde Orman Yasası’nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tapu malikleri …,…’a ait olduğu şerhi verilerek orman sınırları dışına çıkarılması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, tespite itiraz edilmediğinden kesinleşerek Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar, tapu kaydına ve taşınmazın tapu malikleri adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar …,… vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin Devlet ormanı iken 6831 sayılı orman kanununun 2/B maddesinin uygulanması sonucu orman dışına çıkarıldığı davacı adına düzenlenen tapu kaydının tahdidin kesinleşmesinden sonra oluşması nedeniyle tapuya değer verilemeyeceği nazara alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. çekişmeli taşınmaz kadastro tesbiti sırasında 1744 sayılı yasaya göre orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu nedenine dayanarak Hazine adına tesbit edilmiş, davacılar 28.1.1944 tarih 130 numaralı tapu kaydı ve tedavüllerine dayanarak dava açmışlardır. Dosyanın incelenmesinden aynı kayda dayanarak çok sayıda kişi tarafından Hazine aleyhine açılmış davaların bulunduğu ve halen bu davaların derdest olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydının ihdas tarihinin ve kapsamının doğru olarak belirlenmesi, yargılamanın kısa zamanda ve en az masrafla yürütülüp sonuçlandırılması için bu davaların birleştirilerek yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu gereğe riayet edilmemiş olması doğru değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle aynı tapu kaydına dayanılarak açılan davaların birleştirilmesi, bundan sonra davaya konu parselleri kenardan çevreleyen tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgelerle, davacının dayandığı tapu kaydının özellikle ihdas tarihini ihtiva edecek şekilde ihdasından itibaren tüm tedavüllerinin, orman tahdidinin kesinleşme tarihini de çok açık bir şekilde belirtir tahdit harita ve mazbatalarının, bölgede maki komisyonu tarafından yapılan çalışmalarla ilgili harita ve belgelerin getirtilip dosyaya konulmasından sonra mahallinde keşif icra edilmelidir. Taşınmaz başında icra edilecek keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları, orman tahdit harita ve mazbataları, maki komisyonunca belirlenen maki tesbit haritası, yerel bilirkişiler yardımı ve uzman bilirkişi aracılığıyla mahalline uygulanıp kapsamları belirlenmeli, özellikle orman tahdidinin hangi tarihte başlayıp ne zaman ilan edildiği ve hangi tarihte kesinleştiği, tapunun ilk oluşum tarihinin ne olduğu hususu üzerinde durulmalı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri tasarruf edildiği, bilirkişi ve tanık sözlerine dayanarak saptanmalı, kaydın ihdas ve tahdidin kesinleşme tarihi nazara alınarak tapunun hukuki kıymetini koruyup korumadığı ve olayda 22.3.1996 tarih 993/5 esas, 996/1 karar
../..
Sh:2
2006/192-775
sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunup bulunmadığı araştırılıp tartışıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece aynı kayda dayanılarak açılan dava dosyaları birleştirilmeden ve yukarda yazılı esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…