Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2006/1702 E. 2006/6679 K. 19.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1702
KARAR NO : 2006/6679
KARAR TARİHİ : 19.10.2006

MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık … hakkındaki yargılama sırasında, eylemin yaptırımının 5252 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 5349 sayılı Yasa ile değişik 7/1. ve 4. maddeleri uyarınca idari para cezasına dönüştürüldüğü ve bu cezanın Cumhuriyet Savcılığınca verilmesi gerektiğinden bahisle gereğinin takdir ve yerine getirilmesi için dosyanın, Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair, Bursa 6. İcra Mahkemesinin 16.06.2005 gün ve 2005/1497 esas ve 2005/1604 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.7.2005 gün ve 2005/439 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi,
Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanunla değişik 7.maddesinin başlığı, “Hafif hapis veya hafif para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesi” olarak değiştirilerek, aynı maddenin 1.fıkrasında, “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür” hükmüne yer verildiği, yine 01.06.2005 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda bir kısım suçların cezai yaptırımı tazyik hapsine, 337.maddesinden kaynaklanan eylemin yaptırımının ise disiplin hapsine dönüştürülmüş olması sebebiyle, 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu’nun 24, 5252 sayılı Kanun’un 9/3 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2.maddeleri hükümleri gözetilmek suretiyle öncelikle lehe kanunun tespit edilerek mahkemesince bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.12.2005 gün ve 57706 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 1.3.2006 gün ve Y.E:2006/10162 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 7.maddesinin 1.fıkrası ile “Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür….” , Yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren ve 2004 sayılı İİK.nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun’un 7.maddesi ile İİK’nun 337.maddesindeki eylemin müeyyidesi 10 gün disiplin hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun’un 7.maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1.fıkra 1.cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 24. ve 5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddelerine göre müeyyidenin İcra Mahkemesince idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir. İtirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının Yazılı … atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle ve Kanun’a aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca hallinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.7.2005 gün ve 2005/439 müteferrik sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ifasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.