Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2006/1256 E. 2006/2659 K. 10.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1256
KARAR NO : 2006/2659
KARAR TARİHİ : 10.04.2006

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 103 ada 17 parsel sayılı 4263 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiş, 3402 sayılı Yasa’nın 10.maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Davacılar … ve arkadaşları, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle muris İbrahim Sertel mirasçıları adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişme konusu 103 ada 17 parselin davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu kamu yararına tahsis edilen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve yasalar gereğince Devlete intikal eden yerlerle ilgisinin bulunmadığı ve zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacılar yararına gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş isede; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz davacıların dayanağını oluşturan 1936 tahrir yıllı 5 tahrir numaralı vergi kaydı miktar fazlası olduğundan bahisle Hazine adına tespit edilmiş, davacılar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Dayanılan vergi kaydının 9 ila 16 numaralı parsellere revizyon gördüğü celp ve tetkik edilen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Vergi kaydı meşelik hudutlu olup eylemli durumda kaydın uygulandığı arazi bölümünün Devlet ormanına bitişik olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kayıt miktar fazlasının ormandan elde edilip edilmediğinin uzman orman mühendisi aracılığı ile araştırılması gerekir. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaması isabetsizdir. Ayrıca, taşınmazın davacıların babalarından intikal ettiği, murisin ölüm tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıl geçmediği kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davacıların taşınmazlar üzerindeki tasarrufu babalarına izafeten sürdürülmekte olup muristen intikal edip tüm mirasçıları adına tespit edilebilecek taşınmaz miktarının sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönümü geçmemesi gerekir. Mahkemece bu yönde yapılan araştırma da yeterli bulunmamaktadır. Muris ve tüm mirasçılar adına zilyetliğe dayanılarak tespit edilmiş taşınmazların onaylı tutanak suretleri ile hükmen davacılar adına zilyetliğe dayanılarak tescile karar verilen taşınmaz dosyaları da getirtilip incelenmemiştir. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için davacıların murisinden intikal edip mirasçıları adına zilyetliğe dayanılarak tespit edilen veya hükmen tescile karar verilen tüm taşınmazlarla ilgili bilgiler ile bölge ile ilgili orman tahdit harita ve mazbataları, orman tahdidi yapılmamış ise 1/25.000 ölçekli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planları celbedilip dosyaya konulduktan sonra mahallinde uzman orman mühendisi aracılığı ile keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında orman tahdit harita ve mazbataları tahdit yapılmamış ise memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı uzman orman mühendisi aracılığı ve yerel bilirkişiler yardımı ile uygulanmalı, uzman orman mühendisinden taşınmazın haritalardaki konumunu gösterir ve arazinin niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.