YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/13696
KARAR NO : 2006/773
KARAR TARİHİ : 13.02.2006
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ” Davacılara 5.4.1991 oturum günü için çıkarılan muhtırada hakim, katip, mübaşir, bilirkişi ile tanıklar ve taşıt ücretinin gösterilmesi gerektiği, davacılar hangi işlem için ne miktar para yatırması gerektiği hakkında tam bir bilgiye sahip olmadıklarından usule uygun biçimde verilmiş bağlayıcı bir kesin önelin varlığından söz edilemiyeceğine” değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişme konusu 1178 parselin … mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar …,…,… vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının bir kısım davalıların hissesini satın aldığı, bir kısım hisseler yönündende 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-C maddesinde yazılı şartların davacı taraf yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesinde mahkeme kararının neleri ihtiva edeceği ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388/2. bendine göre tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi zorunludur. Yasa’nın bu amir hükmüne rağmen yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalı … kızı …’nin tüm mirasçılarının karar başlığında gösterilip, kararın … mirasçılarına tebliğ edilmemesi yasaya aykırıdır. Ayrıca davacı 8.3.1977 havale tarihli dilekçe ile tesbitte hissedar görülen …, … ve …’i hasım göstererek dava açmış, bu kişilerin hisselerini tapu ile satın aldığından bahisle hisselerin iptalini ve adına tapuya tescilini istemiştir. Dava dilekçesinin ve tüm dosyanın tetkikinden de anlaşılacağı üzere dava …, … ve …’in hisselerine yönelik olup, diğer hisseler kesinleşmiştir. Mahkemece kesinleşen hisse sahiplerinin bir bölümü davaya dahil edilip, bu hisselerle ilgili olarak süresinde açılmış bir dava varmış gibi işlem yapılıp davanın kabulü yolunda hüküm kurulması doğru değildir. Bunlardan ayrı olarak mahkemece davacının dava dilekçesinde isimleri yazılı davalıların hisselerini satın aldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; bu kabulün dosya kapsamına uymadığı açıktır. Dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın kullanımı konusunda bilgi sahibi olduklarını, davalıların hisselerini davacıya sattığı hususunda bir bilgilerinin olmadığını ifade etmişler, taşınmazla ilgili olarak davacı
./…
2005/13696-773 SH.2
… adına oluşturulan tapu kaydıda taraflar arasında cereyan eden dava sonunda; davalıların veraset ilamındaki payları oranında iptal edilmiştir. Mevcut kesin hükme, bilirkişi ve tanık beyanlarına rağmen davalıların tapudaki hisselerinin davacıya satıldığının kabulüde isabetli bulunmamaktadır. Hazine ve davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…