Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2021/308 E. 2021/3291 K. 25.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/308
KARAR NO : 2021/3291
KARAR TARİHİ : 25.05.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, yönetme veya bunların hareketlerine katılma
Hüküm : Mahkemenin 10.09.2013 tarihli 2013/220 Esas 2013/427 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının açıklanması, TCK’nın 53 maddesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Her ne kadar gerekçeli kararda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın neden kaldırılıp hükmün açıklandığı belirtilmiş ise de; mahkumiyet hükmünün kanuni gerekçesinin gösterilmediği bu bağlamda, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere göre sanığa isnat edilen ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemin karar yerinde gösterilmesi ve bu hususun gerekçeye yansıtılması gerektiği gözetilmeden, gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması suretiyle, Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddelerine muhalefet edilmesi,
2-2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ”Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek” fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ”yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek” fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, insiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ”kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ”düzenlemek, yönetmek veya düzenleyen veya yönetenlerin hareketlerine katılmak” fiillerinden birini işlemesi suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun; kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ”tertip edilmesi”, ”idare edilmesi” ve ”tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması” durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında; olay tutanağı, CD çözüm ve tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın olay tarihinde mezkur yürüyüşe katılıp pankart tutmaktan ibaret eyleminin üzerine atılı 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinde belirtilen şekilde kanuna aykırı olarak yapılan gösteriyi düzenleme, yönetme veya düzenleyen ve yöneten kişilerin fiillerine iştirak etme suçlarını unsurları itibarı ile oluşturmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-14.07.2016 tarihli 2016/243 esas 2016/458 sayılı gerekçeli kararda uygulama maddesinin ve takdiri indirim nedeninin gösterilmeyerek doğrudan sonuç cezanın tespit ve tayini,
b-Hükmün açıklanmasının geri bırakıldığına ilişkin gerekçeli kararın 26.02.2013 tarih ve 2012/597 esas, 2013/99 sayılı karar olmasına rağmen hükmün açıklandığı 14.07.2016 tarihli gerekçeli kararda “10.09.2013 tarih ve 2013/220 E. 2013/427 K.” sayılı karara atıf yapılmak suretiyle farklı mahkeme kararının açıklanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.