Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/7717 E. 2021/273 K. 28.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7717
KARAR NO : 2021/273
KARAR TARİHİ : 28.01.2021

I- TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2020 tarih ve 2020/96493 sayılı yazısı ile; Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma sonunda Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17/02/2020 tarihli ve 2019/3186 soruşturma, 2020/342 esas, 2020/269 sayılı iddianamenin iadesine dair Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2020 tarihli ve 2020/43 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 08/06/2020 tarihli ve 2020/286 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilamında, “… 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir…” şeklinde açıklandığı üzere,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde
iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, 26/11/2019 tarihinde şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 22/10/2020 gün ve 94660652-105-35-8949-2020-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY;
Facebook adlı sosyal medya paylaşım sitesinde yer alan “murdemircan” uzantılı url adresinden, Cumhurbaşkanına hakaret içeren söylemlerde bulunduğu ve PKK/PYD silahlı terör örgütünü aleni olarak desteklediğine dair 05.04.2018 tarihinde, açık kimlik ve iletişim bilgilerini paylaştığı görülen başvuru sahibi tarafından BİMER’e yapılan ihbar kapsamında başlatılan tahkikat neticesinde tanzim edilen fezlekelere istinaden şüpheli … hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının “2018/17699” soruşturma sayısına kayden “terör örgütü propagandası yapmak”, “2018/26704” soruşturma numarasına kayden ise “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından soruşturma yürütülmüştür.
Bu süreçte ayrıca, 02.04.2018 tarihinde Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğüne gönderilen mail ve ekran görüntüleri içerir eki evrak ile de “facebook” adlı sosyal medya paylaşım sitesinde “…” adlı kullanıcının Cumhurbaşkanına hakaret içerir paylaşımlarda bulunduğuna dair ihbarda bulunulmuştur.
02.04.2018 tarihli ihbar ve eki evraklarda belirtilen Facebook hesabı ile 05.04.2018 tarihli BİMER ihbarı kapsamında tanzim edilen araştırma raporunda kullanıcısı olduğu tespitinde bulunulan Facebook hesabının, profil fotoğraflarının benzer ve hesapların da aynı isimde olduğunun belirlenmesi üzerine ihbarlara konu tahkikat evraklarının birleştirilmesine karar verilmiştir.
25.04.2018 tarihli açık kaynak araştırma raporu ile 05.04.2018 tarihli ihbara konu “murdemircan” uzantılı url adreste kayıtlı, kullanıcı profil fotoğrafı yer alan Facebook hesabının herkese açık künye bilgilerinde yapılan incelemede, Antalya ili Manavgat ilçesinde yaşadığı ve Ağrı ili Doğubeyazıt ilçesi bilgilerinin yer aldığının ve 5 Şubat tarihinde doğum gününü kutlayan kişilere yönelik teşekkürlerini sunduğu paylaşımda bulunduğuna dair ekran görüntülerini içerir tespitlere istinaden, POLNET kayıtlarında resminin de bulunduğu pasaport kayıtlarına istinaden yapılan araştırma sonucunda teyide muhtaç olduğu belirtilmek sureti ile şüphelinin ihbara konu hesabın kullanıcısı olabileceği tespitinde bulunulmuştur.
POLNET kaydına dair raporda yer alan ekran görüntüsünde yer alan bilgilerinde şüphelinin MERNİS adreslerinin “Konyaaltı/Antalya”, “Sincan/Ankara”, “Etimesgut/Ankara” olarak belirtildiği, pasaport fotoğrafının ise 23.03.2011 tarihinde Antalya Pasaport şube müdürlüğünce işlendiği bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.
25.05.2018 tarihli tespit raporu ile de şüphelinin MERNİSTE adres bilgisinin olmadığı hususu da belirtilerek, kullanıcısı olduğu değerlendirilen hesaba yönelik tanzim edildiği belirtilen 41 sayfalık açık kaynak raporunda yer alan herkese açık paylaşımlarından, terör konusu olanlar haricinde Cumhurbaşkanına hakaret ve Türk Milletini Türkiye Cumhuriyetini, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılama niteliğinde olduğu değerlendirilen paylaşımlarının tespiti yapılmıştır. Bu kapsamda raporda özetle;
– 24.01.2018 tarihinde “2 günde 2 twitter hesabım kapatıldı..faşist tc” şeklinde yorumu,
– 21.01.2018 tarihinde bir uçağın yanarak düştüğü anda Cumhurbaşkanının sırtında DAESH yazan bir şahıs ile birlikte kol kola girmiş şekilde içerken yanarak düşen bir savaş uçağının ayrıca bir silah ucunda Türk Bayrağı ve IŞİD/DAEŞ sembollerini içerir bayrağın birlikte yer aldığına dair tasviri içerdiği görülen karikatürü,
– 21.01.2018 tarihinde “Türk devletinin Efrin’e yönelik düzenlendiği işgal saldırılarına ilişkin açıklama yapan YPG Efrin Komutanlığı, çatışmalarda 4 Türk askeri ve 10 çetenin öldürüldüğünü açıkladı-ANF” şeklinde yorumu,
– 21.01.2018 tarihinde “Tc-Erdoğan, Efrin’e saldırarak Brüksel, Paris, Londra, Berlin katliamlarını yapan Daiş ve El Nusra çetelerinin patronu olduğunu göstermiştir.” şeklinde yorumu,
– 12.01.2018 tarihinde “Leyla Zana’nın vekilliği 21 sene sonra tekrar düşürüldü..Tc bir çete devletidir..Osmanlı artığı ne olduğu belli olmayan mafyanın yönettiği bir devlet sistemi..tepeden tırnağa suç makinesi..Kürdistan’da işgalci..Kürtler bu mafya çeteleri Kürdistan’dan söküp atmadığı sürece hiç kimse güvende değil.” şeklinde yorumu,
-01.01.2018 tarihinde “Alman basınında erdoğan hakkında çıkan karikatür. Basının içine eden köpek erdoğan Durum tamda bu değil mi?” şeklinde yorumu ve “Alman Gazetesinden Erdoğan’ı kızdıracak kapak” “Basının içine yapan bir köpek” yazılarını içeriğinde barındıran, işeyen köpek şeklinde tasvirin yapıldığı görülen karikatürü,
-23.09.2017 tarihinde “Tarih bu denli aşağılık- kompleksli bir toplum, devlet, yönetici türü daha görmemiştir sanırım. Mesele Kürdistanın, Kürt halkının bağımsızlık, kendi kaderini tayin hakkı olunca ağızlarında kudurmuş kuduz köpek gibi saldırıyorlar, salyaları dökülüyor. Bütün bu aşağılık yığınlara rağmen Kürdistan haktır ve nurunu tamamlayacaktır.” şeklinde yorumu,
– 29.06.2017 tarihinde “Tc tarih boyunca Kürdistan’da faşist ve işgalci bir devlet olmuştur..Tayyip Erdoğan gibi faşist, alçak bir diktatörlük asla Kürdistan’da baki olmayacak!” şeklinde yorumu,
– 11.12.2011 tarihinde “Cumhurbaşkanı tasvirle “bu millet nerede lan?!”, karşısındaki kişinin tasvirle “canınızı sıkmasınlar diye memurlar işçiler esnaflar
gözaltına alındılar efendim..”, Cumhurbaşkanını tasvirle “şimdi küfrettireceksiniz… İyilerden klonlayın lan o zaman” şeklinde konuştukları anı tasvir eden bir karikatürü,
Paylaştığının belirtildiği görülmüştür.
41 sayfadan ibaret belirtilen Facebook adlı sosyal medya sitesinde bulunan hesaptan herkese açık şekilde yapılan paylaşımların renkli ekran görüntülerinin bulunduğu “CD” incelenmiştir.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 06.06.2018 tarih 2018/17669 soruşturma, 2018/1488 karar sayılı yetkisizlik kararı ile özetle, 05.04.2018 tarihli ihbar kapsamında yapılan araştırmada paylaşımların İzmir ili Bergama ilçesinde ikamet eden şüpheli tarafından yapıldığının anlaşılması nedeni ile paylaşımların Bergama ilçesinde yapılması sebebi ile yer itibari ile yetkisizlik kararı verilerek, terör örgütü propagandası yapmak ve Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yürütülen soruşturma dosyasının Bergama Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
UYAP sisteminden yapılan incelemede, entegrasyon ekranlarında sanığın MERNİS adresine yönelik yapılan sorgulamada kaydına rastlanmadığı, taraf bilgilerine yönelik kayıtlarda ise 01.06.2017 tarihinde Konyaaltı Antalya’da belirtilen MERNİS adresi ile, 15.06.2017 tarihinde Manavgat Antalya’da, 09.05.2018 tarihinde Bergama İzmir’de, 12.07.2018 tarihinde Konyaaltı Antalya’da, 27.10.2020 tarihinde ise Doğubeyazıt Ağrı’da bulunan adreslerin ikamet adresi olarak eklendiğine dair kayıtların bulunduğu görülmüştür.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 06.07.2018 tarih 2018/26704 soruşturma, 2018/1738 karar sayılı, suç tarihinin 02.04.2018 tarihi olduğunun belirtildiği görülen yetkisizlik kararı ile de özetle, şüpheli hakkında başlatılan 2018/17669 nolu soruşturma dosyasının yetkisizlik kararı verilerek Bergama Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve suç yerinin Bergama olduğu anlaşıldığından Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yürütülen soruşturma dosyasının Bergama Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. Bahse konu soruşturma evrakı Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3032 esasına kaydedilmiştir.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun 31.07.2018 tarih 2018/3032 soruşturma sayılı yazısı ile Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/26704 soruşturma sayılı yetkisizlik kararında 2018/17669 soruşturma sayılı yetkisizlik kararı ile daha önceden gönderilen dosyanın bulunduğunun belirtilmesi ve UYAP sorgusunda şüpheli hakkında 2018/2545 ve 2018/3087 sayılı soruşturma dosyalarının bulunduğu görülmesi nedeni ile gizlilik kararının bulunmaması ve soruşturma gizliliğine halel gelmemesi halinde, belirtilen soruşturma dosyalarının birer örneğinin gönderilmesi istenilmiştir.
Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünün 08.02.2019 tarihli 357 sayılı yazısı ile PKK/KCK terör örgütünün kuruluş yıl dönümü nedeniyle örgüte müzahir şahıslar tarafından “twitter” adlı sosyal medya platformunda açılan “ilanediyorumPKKIiyim” isimli etiketin, “… @MollaColl” isimli ID numarası tespit edilen Twitter hesabı tarafından açıldığının ve belirtilen hesabın şüpheli tarafından yönetildiğinin değerlendirilmesi nedeni ile “Twitter” adlı sosyal paylaşım sitesinde bulunan hesabına yönelik hazırlanan araştırma raporu, ek delil olarak dosyasına eklenmek üzere Bergama Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Bu kapsamda tanzim olunan
01.12.2019 tarihli araştırma raporunda özetle ve ekran görüntülerinde yapılan incelemede; Twitter adlı sosyal medya sitesinde … rumuzlu kullanıcının “MollaColl” uzantılı Twitter hesabında herkese açık paylaşımlarına yönelik ekran görüntüleri alınarak inceleme yapıldığı, hesabın kapak fotoğrafında örgüt sembolü taşıyan bir fotoğrafın paylaşıldığı, profil resminin yer aldığı, hesap bilgilerinin belirtildiği, 01.02.2019 görüntülenme tarihli fotoğraflardan, “ilan ediyorumPKKliyim” etiketinin “26 Kasım 2018” tarihinde paylaşıldığı, paylaşım tarihinin ay kısmının tam olarak okunamadığı, içeriğinde YPJ, YPG, SDF, QSD, DAESH kelimelerinin geçtiği, tercümesi belirtilmemiş YPJinternational rumuzlu kullanıcının yaptığı yorum ve video görüntüsünü paylaştığı,11 Aralık 2018 tarihinde “Demirtaşyargılayacak etiketi ile TC bir mafya devleti.. Adalet beklemek saflık” yorumunu, 7 Aralık 2018 tarihinde tercümesi yapılmayan ancak içeriğinde İSİS yazılı bir şahıs ile birlikte tasviri yapılan Cumhurbaşkanın ve Türk Bayrağı sembollerini içerir tasvirleri barındıran David L Phillips adlı Twitter kullanıcısının “Kurds and other Northern Syrians believe- Erdogan and Isıs are brothers” şeklindeki yorumunu da içerir karikatür ve yorumunu paylaştığı, 7 Kasım 2018 tarihinde Ferzad Penaber adlı Twitter kullanıcısının “Güney kürdistan milletvekili ve YNK yöneticisi Salur Mahmud ABD’nin PKK kararını kınayarak PKK yöneticileri ile yaptıkları görüşmeleri paylaştı” şeklindeki yorumu ve resimleri paylaştığı belirtilerek, POLNET sisteminden yapılan sorgulama neticesinde belirtilen hesabın kullanıcısının teyide muhtaç olmakla birlikte şüpheli … olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2019 tarihli fezlekesi ile facebook hesabı üzerinden yapıldığı belirtilen paylaşımlara istinaden şüpheli hakkında, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kovuşturma izni; Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama suçu yönünden ise soruşturma izni verilmesi Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden istenilmiştir.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.05.2019 tarihli yazısı ile usule uygun düzenlenmeyen fezleke, gereği yapılmak üzere iade edilmiştir. Bu kapsamda Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2019 tarih 2019/2072 soruşturma, 2019/170 karar sayılı ayırma kararı ile özetle; birlikte işlenen ve ayrı soruşturma usullerine tabi olan her iki suça yönelik soruşturma evrakının tefrikine karar verilerek, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturmaya 2019/2072 sayılı soruşturma numarasından devam olunmasına; Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama suçu yönünden ise soruşturma evrakının 2019/2147 sayılı soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.
Şüphelinin Facebook hesabından yaptığı belirtilen paylaşımlara istinaden hazırlanan 19.06.2019 tarihli Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesine istinaden Adalet Bakanlığının 22.07.2019 tarihli oluru ile Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına izin verilmiştir.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca süreçte, 20.09.2019 tarihinde Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığına, 20.09.2019 tarihinde Bergama İlçe Emniyet Müdürlüğüne ve 23.09.2019 tarihinde de Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkere ve talimatlar ile şüphelinin atılı suçtan şüpheli sıfatı ile ifadesinin alınarak gönderilmesi istenilmiştir.
Bergama İlçe Emniyet Müdürlüğünün, 26.09.2019 tarihli yazısı ekinde gönderilen 25.09.2019 tarihli tutanakta özetle, şüphelinin belirtilen adreste ikamet etmediğinin, ikamette yaşayan Nermin adlı kişinin, vefat eden ikinci eşinin damadı olarak bildiği şahsı hiç görmediğini, vefat etmeden önce eşinin Murat’ın 2,5 yıl önce Almanya’da olduğunu kendisine söylediğini beyan ettiği, çevrede yapılan araştırmada da şahsın tanınmadığı, şüphelinin temin edilemediği belirtilmiştir.
Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğünün 07.10.2019 tarihli yazısı ekinde bulunan 04.10.2019 tarihli tutanakta ise özetle, UYAP sisteminde şüpheli hakkında Manavgat 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/1576 sayılı kararına istinaden Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama suçundan çıkartılan aranma kaydının bulunduğu, şahsın sistemde kayıtlı adresinin bulunmadığı, belirtilen adreste ise oturmadığı, belirtilen adreste oturan kardeşi Ahmet Demir ile yapılan görüşmelerde yaklaşık 10 yıldır kardeşi Murat’ı görmediğini, adresini bilmediğini ancak yurt dışında yaşadığını beyan ettiği belirtilmiştir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 04.10.2019 tarihli yazısı ile de talimat evrakı, bila infaz gönderilmiştir.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2019 tarihli yazısı ile kendisine çağrı yapılamadığı, tüm aramalara rağmen ulaşılamadığı belirtilen şüphelinin savunması alınmak ve delilleri tespit edildikten sonra serbest bırakılmak üzere, hakkında yakalama emri çıkartılmasına yönelik yapmış olduğu talebe istinaden, Bergama Sulh Ceza Hakimliğinin 26.11.2019 tarih 2019/2153 değişik iş sayılı kararı ile Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yapılan hazırlık soruşturması kapsamında ifadesi alınmak ve alındıktan sonra da serbest bırakılmak üzere CMK’nın 98 ve devamı maddeleri uyarınca şüphelinin yakalanmasına ve hakkında yeteri kadar yakalama emri çıkartılmasına karar verilmiştir.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 17.02.2020 tarih, 2019/3186 soruşturma, 2020/269 numaralı iddianamesi ile özetle, Yargıtay kararlarına göre şüpheli ifadesinin alınmamasının tek başına iddianamenin iadesi nedeni olarak kabul edilmediği de belirtilerek, bilinen tüm adreslerine müzekkere ve talimat yazılmasına ve hakkında yakalama kararı çıkarılmasına rağmen ifadesi alınamayan şüphelinin, “…” isimli Facebook hesabından 29.06.2017 tarihinde “Tayyip Erdoğan gibi faşist, alçak bir diktatörlük olsa Kürdistan’da baki olmayacak!”şeklinde yorumu, 21.01.2018 tarihinde “Alman gazetesinden Erdoğan’ı kızdırıcak kapak, Basının içine yapan bir köpek” yazısı bulunan karikatürlerin bulunduğu fotoğrafı “Alman basınında #erdoğan hakkında çıkan karikatür. Basının içine eden köpek# erdoğan. Durum tam da bu değil mi?” yorumu ile ve Erdoğan ve DAEŞ’i temsil eden bir karikatürü birlikte ortak hareket eder gibi bir fotoğrafı “Turkey Supports11515” yazısıyla, 01.04.2018 tarihinde de “Üslup tamda erdoğan’a has bir uslüp.. bu adam Cumhurbaşkanı (!) ..Kürt katili hırsız alçak..” şeklindeki yorumu yazıp ve paylaşmak sureti ile Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinden, zincirleme suç hükümlerinin
uygulanması sureti ile 5237 sayılı TCK’nın 299, 43, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
19.02.2020 tarihinde kaleme havalesi yapılan iddianame, Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2020 tarih 2020/43 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile özetle; soruşturmaya konu dosyada sanığın MERNİS adresinin Konyaaltı/Antalya, fezlekedeki adresinin ise Doğubeyazıt/Ağrı olduğu ve kolluk araştırma tutanaklarında ise sanığın 2,5 yıl önce Almanya’da olduğu ve Bergama’da bulunduğuna dair bilgi edinilmediğinin açıklandığı, ayrıca şüphelinin yapmış olduğu paylaşımların hangi IP ve buna bağlı hangi adresden yapıldığına dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, bu nedenle CMK’nın 170/3 maddesine göre yetkili mahkemenin tespiti açısından gerekli araştırmanın yapılıp mahkemenin de buna göre tespiti gerekmekte iken aynı zamanda savunması da alınamamış şüpheli hakkında kamu davası açılmasının 5271 sayılı CMK’ya aykırı olduğu nedenleri ile iddianamenin iadesine karar verilmiştir.
09.03.2020 tarihinde havalesi yapıldığı görülen Cumhuriyet savcısının 06.03.2020 tarihli dilekçesi ile özetle, her ne kadar şüphelinin Bergama’da bulunduğuna dair bilgi edinilemediği, paylaşımların yapıldığı IP adresi tespit edilemediğinden iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de şüphelinin Bergama’da adresinin bulunması nedeniyle yetkisizlik kararı verildiği, söz konusu suça konu paylaşımların Facebook ve Twitter isimli sosyal medya hesaplarından yapıldığı, Facebook ve Twitter üzerinden işlenen suçlarda Amerika Birleşik Devletlerinin diğer devletlerden gelen ceza istinabe taleplerini kategorize ederek hafif suçlarla ilgili talepleri yerine getirmediği, istinabe talebinde bulunulsa dahi söz konusu paylaşımların hangi IP üzerinden yapıldığına dair cevap verilemeyeceğinin sabit olduğu, bahse konu paylaşımların URL adresinin “…murdemircan” olduğu da dikkate alındığında iddianame düzenlemek için yeterli şüphenin oluştuğu ve şüphelinin savunmasının alınmaması nedeniyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de şüphelinin tüm adreslerine ifadesinin alınması için talimat yazılmasına rağmen ulaşılamadığından talimatların geri döndüğü, hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ve üzerinden makul süre geçmesine rağmen yakalanamadığından ifadesinin alınamadığı, şüpheli ifadesinin alınmamasının iddianamenin iadesi nedeni olarak düzenlenmediği, Yargıtay’ında yakalama kararı çıkarılıp makul süre bekledikten sonra iddianame düzenlenmesi durumunda iddianamenin iadesine karar verilemeyeceğine dair emsal kararlarının bulunduğu belirtilerek iade kararına itirazda bulunulmuştur.
Mahkemenin 10.03.2020 tarih 2020/43 iddianame değerlendirme nolu yazısı ile Cumhuriyet savcısının itirazı yerinde görülmemiş ve itiraz incelemesi yapılmak üzere dosya itiraz merciine gönderilmiştir.
11.03.2020 tarihli Bergama Ağır Ceza Mahkemesine sunulan Cumhuriyet savcısı mütalaasında yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi istenilmiştir.
Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 08.06.2020 tarih 2020/286 değişik iş sayılı kararı ile özetle, şüpheli hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazı beklenerek suça konu paylaşımın yapıldığı hesabın kendisine ait olup olmadığının sorulması ve varsa şüpheli tarafından ibraz edilen ve lehine olabilecek deliller de toplanarak karar verilmesi; yakalama emri infaz edilemiyorsa ilgili hesabın şüpheliye ait olduğuna ilişkin yeterli şüphe oluşturacak fotoğrafların dosya arasına alınması ile takip eden-edilenlerden kimliği tespit edilen kişilerin bilgisine başvurulması gerektiği, bu haliyle suçun sübutuna doğrudan etki eden delillerin toplanmadığı anlaşılmakla Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2019/7941E.- 2019/5935K. sayılı KYB kararı dikkate alınarak Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2020 tarih ve 2020/43 iddianame değerlendirme sayılı iddianamenin iadesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan yapılan itirazın reddine, mütalaaya aykırı, kesin olarak, oy birliği ile karar verilmiştir.
Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2020 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden özetle; şüpheli hakkında Eskişehir ve Ağrı Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğüne ait araştırma raporlarına istinaden iddianamenin düzenlendiği, araştırma raporlarında Twitter ve Facebook hesaplarında benzer nitelikte paylaşımlarının olduğunun tespit edildiği, açık kaynak araştırmasında söz konusu paylaşımların yapıldığı “www.facebook.com/murdemircan” URL adresine erişim sağlanarak şüphelinin paylaşımları yaptığının ve kullanıcı adının tespit edildiği, ekran çıktılarının da alındığı, kararda belirtilen Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2019/7941 Esas, 2019/5935 sayılı kararının, Cemo isminin lakap olduğu ve paylaşımları Cem Baysal yaptığı değerlendirilerek Cem Baysal hakkında iddianame düzenlenmesi üzerine verilen bir karara ilişkin olduğu, ancak düzenlenen iddianamede böyle bir durumun olmadığı, şüphelinin kullanıcı adında lakap kullanmadığı, şüphelinin açık kimlik bilgisinin Ağrı ve Eskişehir Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğünün araştırma raporlarıyla URL adreslerine göre tespit edildiği, hesaplardaki her iki fotoğrafın …’e ait olduğunun açıkça anlaşıldığı, ayrıca dosya kapsamında şüphelinin POLNET kaydındaki fotoğrafı ile paylaşımların yapıldığı Facebook ve Twitter hesabındaki fotoğraflarının da aynı olduğu, paylaşımların şüpheli tarafından yapıldığının sabit olduğu, dosyadaki eksiğin ifadesinin alınmamış olması olduğu, şüpheli hakkında tespit edilen tüm adreslerine talimat yazılmasına ve yakalama kararı çıkarılmasına rağmen ifadesinin alınamadığı, ifadesinin alınması durumunda bahse konu paylaşımların yapıldığı hesapların kendisine ait olduğunu beyan etmesi ihtimalinde iade gerekçesinde belirtilen takip eden-takip edilen bilgilerinin bu yönden de araştırılmasına gerek dahi kalmayacağı, şüphelinin ifadesinin alınmamasının iade nedeni olarak kanunda düzenlenmediği ve Yargıtay’ın yakalama çıkarılıp makul süre beklendikten sonra şüpheli ifadesi alınmadan da iddianame düzenlenebileceğine dair kararlarının bulunduğundan, kesin kararının kanun yararına bozulması hususunda ihbar ve görüşte bulunulmuştur.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yürütülen soruşturma kapsamında ifadesine başvurulamadığından hakkında yakalama kararı çıkartılan şüphelinin cezalandırılması istemi ile düzenlenen iddianamenin iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2)Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği
f) Şikayette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikayetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6)İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin İadesi;
Madde 174
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25.5.2005 – 5353/27 md.)
(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) (Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) (Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,

d) (Ek:17.10.2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hal” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. “Yeterli şüphe”, şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra; iddianamenin iadesi müessesesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak Anayasanın 38, 5271 sayılı CMK’nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında, bu olanağın çok geniş yorumlanmaması gerektiği CMK’nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur.
İtiraz üzerine verilen kararın gerekçesinde geçen kararlarda temadi eden suçlarda iddianamenin iadesi hususunda diğer suçlarda farklı değerlendirme yapılması gerektiği özellikle vurgulanmıştır.
Şüphelinin savunmasının alınmasını zorunlu kılan açık bir hükme CMK’nın 170 ve 174. maddelerinde yer verilmemiştir. Ancak bu durum her koşulda savunma alınmadan dava açılabileceği şeklinde de yorumlanmamalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
İhbarlara konu hesap olduğu tespitinde bulunulan sosyal medya hesabında yapılan herkese açık paylaşımlar ile Cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlendiği iddiası ile başlatılan soruşturmada, Facebook şirketinden iddiaya konu hesabın kullanıcısı olduğu ve paylaşımlarda bulunduğuna dair veri doğrulamasının yapılamadığı belirtilen hesaba yönelik tanzim edilen araştırma raporları kapsamında, hesap bilgileri ile profil fotoğrafına ve POLNET sisteminde yer alan fotoğrafı ile kayden temin edilen bilgilerine ayrıca Twitter adlı sosyal medya hesabındaki fotoğraf ve paylaşımları ile bu hesaba yönelik tanzim edilen araştırma raporuna istinaden aynı kişi olduğu değerlendirmesinde bulunulan, açık ve gerçek adresinde bulunamadığı için hakkında yakalama emri düzenlenerek makul süre beklenen şüpheli hakkında, bahse konu hesabın kullanıcısı olduğu, paylaşımlarda bulunduğu hususunda yeterli şüphe oluştuğu yönündeki değerlendirmede hukuka aykırılık görülmediğinden, profile ekli kişilerin veya kardeşinin bilgisine başvurularak veya istinabesine başvurulması sureti ile adresin kullanıcısı olup olmadığının araştırılmasının kovuşturma aşamasında da yapılabileceği, ayrıca iade nedenine gerekçe yapılan yetki husunun da kovuşturmada değerlendirilebileceği gözetildiğinde, müsnet suçun nitelik ve mahiyetine göre iddianame tanziminin, itiraz mercinin kararında bahsedilen Daire içtihadı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmamasına nazaran istemin kabulüne karar verilmiştir.
V-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 08.06.2020 tarih ve 2020/286 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.