YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6029
KARAR NO : 2021/1578
KARAR TARİHİ : 24.02.2021
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan; CMK’nın 223/2-a gereğince beraat,
2- TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet 3- TCK’nın 158/1-e-son, 43/1, 52/2-4, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
1- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına ilişkin katılan … Başkanlığı vekilinin ve sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarının niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan … Başkanlığı’nın davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından
verilen karar, cezaların tür ve süresine göre CMK’nın 286/2-b maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan sanık müdafiinin CMK’nın 298. maddesi gereğince ve … Başkanlığı vekilinin CMK 296/1. maddesi gereğince temyiz taleplerinin REDDİNE,
2-Sanık müdafiinin silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temyiz istemine ilişkin;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre TCK’nın 20. maddesine göre ”ceza sorumluluğu şahsi olup kimse bir başkasının fiilinden sorumlu olamayacağı” nazara alındığında eşinin sınav sonucunun sanığın mahkumiyetine esas alınamayacağı belirlenerek yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ikinci maddesi ikinci fıkrasından “3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5. Maddesinin 1. fıkrası” kısmı eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.