Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/531 E. 2021/86 K. 26.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/531
KARAR NO : 2021/86
KARAR TARİHİ : 26.01.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Örgüt üyesi olmaksızın
ilerek yardım etme, Anayasal düzeni ortadan
kaldırmaya teşebbüs etme, Tehlikeli maddeleri izinsiz
olarak bulundurma
Hüküm : 1-Sanıklar … ve …
hakkında;
a-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
b-TCK’nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2,
TCK’nın 52/2-4, 53/1, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının
esastan reddi,
c-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanık … hakkında;
a-TCK’nın 220/7, 314/3 maddeleri delaletiyle TCK’nın
314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1,
53/1, 63.maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
b-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-Sanık …, …, Cemil
Tubal, … ve … hakkında;
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkânının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca sanık … müdafinin duruşmalı inceleme talebinin takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında örgüte bilerek ve istiyerek yardım etme suçu yönünden sanık müdafiinin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Sanık … müdafiinin kararı yasal süresi içerisinde temyiz ettiği, ancak sanığın cezaevinden gönderdiği 17.01.2020, sanık müdafiinin ise gönderdiği 16.01.2020 tarihli dilekçelerde, temyiz talebinden feragat ettiklerini bildirdikleri anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin dilekçesinde temyizden vazgeçme iradesini taşıdığı kabul edilerek, 5271 sayılı CMK’nın 266/1. maddesi uyarınca sanık … yönünden dosyanın inceleme yapılmaksızın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2-…, …, …, …, …, …, …, … hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik, katılan … vekilinin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektirecek her türlü kuşkudan arınmış, somut, kesin, inandırıcı ve kanaat verici mahiyette delil
bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
3-… ve … hakkında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” ve “Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
a) “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçu bakımından;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla;
Sanıklar ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
Sanıklara silahlı terör örgütüne üyelik suçundan verilen cezalarda 3713 sayılı Kanun gereğince artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi yerine fıkra belirtilmeksizin 5. madde olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2 fıkrasındaki “5. maddesi” ibaresinin çıkarılması ve yerine “5/1. maddesi” ibaresi eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b)“Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma” suçu yönünden;
Sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önün de bulundurularak hukuka, vicdana, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olarak makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, sanıkların tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın

Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.