Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2020/4303 E. 2021/309 K. 26.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4303
KARAR NO : 2021/309
KARAR TARİHİ : 26.01.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtay’ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında anılan ilkelere uymayarak soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK’nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,

2)Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/83 ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/33 Esas sayılı dosyalarında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılmış davalar olduğunun anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması ve bu suçlarda temadinin kesildiği ana kadar gerçekleşen eylemlerin tek suç oluşturacağı nazara alınarak; anılan dosyaların getirilip derdest olması halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyaların aslı veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra hukuki ve fiili kesinti oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
b)TCK’nın 58/9. maddesinin cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; sanık hakkında anılan maddenin uygulanması lüzumunun nazara alınmaması,
c)Sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin gerekçeli karar başlığında belirtilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.